Çoğunlukla veya tamamıyla Müslümanların ikamet ettiği bir devlet, "İslâmi devlet" anlamına gelmez. Bir devlet ancak milletin hayatında İslâm'ın sosyo-politik öğretilerinin bilinçli bir şekilde uygulanmasıyla ve ülkenin temel anayasasında bu öğretilerin yer almasıyla gerçek anlamda İslâmî olur.
Hayat ırmağımız bazen karmasalar, beklenmedik olaylar, tesadüflerle yatak değiştiriyor ve bizi hiç ummadığımız bir menzile ulaştırıyor. Ona diyorum ki,'Derdini sev, kaderini sev, sana kuyuların karanlığından sonra aydınlığı göstereni sev.' "
"Çoğu açlıklar gibi saygı kıtlığı da insan yapımıdır; yiyeceğin aksine saygının hiç bir maliyeti de yoktur. O zaman niçin saygı bu kadar kıt olsun ki?"