Aylin Büyüksavaş'la epik fantastik bir kitap okuyacağız hevesiyle başladık ama kısa süre içerisinde aradığımızı bulamayacağımızın farkına vardık.
Sova İmparatorluğu'na bağlı çalışan Konrad isminde bir yargıcımız var. İki yoldaşıyla birlikte yıllardır köy, kasaba dolaşıp imparatorun adaletini dağıtıyor. Karşılaştığı davalarla, ölümlerle ilgileniyor. Konrad'a göre imparatorun üzerinde hiçbir güç yok, adamın adalet duygusu çok kuvvetli. Fakat yıllardır imparatorluktan uzakta, görevden göreve koştuğu için aslında birtakım şeyler değişmiş durumda ve Konrad olanı biteni ne kadar reddetse de acı gerçekler eninde sonunda gün yüzüne çıkıyor tabii.
Olayları Konrad'ın iki yoldaşından biri olan ki bu yoldaşlar aslında yargıcın maaşlı personeli oluyorlar, kâtibi Helena anlatıyor.
Yani kitapta fantastik ögeler var ama tam bir fantastik değil. Polisiye bir durum söz konusu ama tam bir polisiye değil. Karakterler ağırlıkları olan, akıllı, zeki insanlar olarak lanse ediliyor ama tam olarak değiller. Yani yazar nereye dokunduysa yüzeysel geçmiş.
Zaten bilinen, öncesinde görülen şeylere verilen tepkiler çok alakasızdı. Kitabın o kısımları beni sinir etti, ne yalan söyleyeyim.
Ben farklı beklentilerle kitaba başladığım için bana yetmedi kısacası. Ama böyle biraz ondan biraz bundan olsun, kafamı fazla yormasın diyenler için ya da kitabın türüne yeni giriş yapacaklar için tercih edilebilir sanırım.
Tanrı'nın Tanrısı yok. Biz ona inanıyoruz, ama o hiçbir şeye inanmıyor.
Belki de tek gerçek tanrısız, Tanrı'nın kendisi. Tanrısızlık Tanrı'ya mahsus!
Bu yüzden, kurallarda asalet ve adalet arama!
Çünkü Tanrı, ne asil ne de adil olmak zorunda.
Ne vakit hoşumuza gitmeyen şeyler olsa, kendimizi avuturuz: Bu yolu ben seçtim, yapacak bir şey yoktu, hayırlısı böyleymiş. Ne tuhaf.
Yerdeniz Büyücüsü 'nü hatırlayın: "Bütün hayatımızı, aslında yapmaktan başka çaremiz olmayan şeyleri rızamızla seçmeyi öğrenmekle geçiriyoruz." Her daim bir çare vardır sevgili okur. Dün de geç değildi, bugün
BUNDAN SONRA Kİ SÜREÇ ÇOK DAHA ZORLU OLACAK
Bir bilinç düzeyi değişikliği ve pozitif enerji ile negatif enerjinin hapsinden kurtulmak mücadelesi yeni yeni zemin buluyor.
Şu anda Atatürk burada diye düşünün.
Bu bilgileri o size yazıyor diye düşünün.
Asıl mücadele bundan sonra başlayacak.
Çünkü çok direnecek canlı ölüler çırpınarak.
Türk gücünü adalet ve merhamet ile göstermekten asla kimse çekinmeyecek. Aman diyen teslim alınacak Türk adaletine teslim edilecek.
Kaçacak yerleri yok. Çaldıklarını alıp gidemeyecekleri için kaçamıyorlar. Büyük şeytan artık onlara söz geçiremeyecek. Çil yavrusu gibi dağılacaklar.
Bize olan borçlarını bize neye mal olduysa o fiyattan ödemek zorunda kalacaklar.
Karşılığında bizim onlara olan tefecilik yoluyla ve karşılıksız para basarak alacaklı gibi duran para mahsup edilecek.
Bizimle pazarlık yapmaya onlar gelecek. Bizim ayağımıza gelecekler.
Kamulaştırma kararı sonrası.
Önder Karaçay
YENİ DÜNYA DÜZENİNİ TÜRKLER KURUYOR
Batı emperyalizminin yeni dünya düzeni palavrasını beyin savaşları komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir askeri boşa çıkarttı.
Dünyanın yönetimi yeniden Türklere geçtiğine göre biz neler yapacağız ona odaklanma zamanıdır.
Her alanda gelişen Asya güçleri Rusya ve Çin dayatmacı batı emperyalizmine karşı
Ey Rabbim!
“Peygamberle başbaşa konuşacağınız zaman,
Bu konuşmanızdan önce bir sadaka verin.”
Buyuruyorsun.
Benim tasadduk edecek hiçbir şeyim yok,
Gölgemde beni savunurken canlarını veren çocuklardan başka.
Kabul buyur Allah'ım
Beni duyur Allah'ım!
Eski kültürün tüm geçmişi şiddet, kölelik, hile, yanılgı üzerine inşa edilmiştir; ama biz tüm bu durumların miraslarını, tüm geçmişin iç içe büyümüş köklerini kendi miz için yok ilan edemeyiz ve tek bir parçayı bile çıkartmaya niyetlenemeyiz. Adaletsiz zihniyet mülksüzlerin ruhlarında da vardır, onlar mülk sahiplerinden daha iyi değildirler ve ahlaksal bir ayrıcalıkları yoktur, çünkü onların atalan da bir tarihte mülk sahibiydi. Şiddet yoluyla yeni payiaştırmalar değil, zihniyetin yavaş yavaş yeniden yaratılması gerekiyor, adalet herkeste daha büyük, şiddet içgüdüsü herkeste daha zayıf olmalı.