Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Samodas

Samodas
@adasbas
1931 yılında doğdum, 1937 yılında annem öldü, 1944 yılında Dostoyevskiyi okudum, o gün bugündür huzurum yoktur. Biyografim bu kadar…
Kamu çalışanı
Lisans
Adana
Ceyhan, 19 Kasım
5 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Samodas
@adasbas·Bir kitabı okumaya başladı
Vakıf
VakıfIsaac Asimov
8.7/10 · 3.344 okunma
Reklam
188 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali
8.9/10 · 314,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinlemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?
Sayfa 184Kitabı okudu
Bu insanlar dünyada nasıl yaşamak lazımsa öyle yaşıyorlar, vazifelerini yapıyorlar, hayata bir şey ilave ediyorlardı. Ben neydim? Ruhum, bir ağaç kurdu gibi beni kemirmekten başka ne yapıyordu? Şu ağaçlar, onların dallarını ve eteklerini örten karlar, şu ahşap bina, şu gramofon, şu göl ve üzerindeki buz tabakası ve nihayet bu çeşit çeşit insanlar hayatın kendilerine verdiği bir işi yapmakla meşguldüler. Her hareketlerinin bir manası vardı, ilk bakışta gözle görünmeyen bir manası. Ben ise dingilden fırlayarak, boşta yuvarlanan bir araba tekerleği gibi sallanıyor ve bu halimden kendime imtiyazlar çıkarmaya çalışıyordum. Muhakkak ki dünyanın en lüzumsuz adamıydım. Hayat beni kaybetmekle hiçbir şey ziyan etmeyecekti. Hiç kimsenin benden bir şey beklediği ve benim hiç kimseden bir şey beklediğim yoktu.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Yaşamak
Kenarlardaki ağaçlardan tek tük düşen yapraklar havada kıvrıntılar yaparak aşağıya süzülüyorlardı. Bu karanlık ve sıkıntılı manzara ne kadar güzeldi! İçime çektiğim bu ıslak hava ne kadar tazeydi! Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak… Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak… Dünyada bundan daha ferah verici bir şey olabilir miydi ?
Maria Puder
Artık Maria Puder, yaşamak için kendisine kayıtsız ve şartsız muhtaç olduğum bir insandı. Bu his ilk anlarda bana da garip geliyordu. Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat bu hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz ?
Sayfa 95 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Musta Kemal Atatürk’ün Sofya’daki Yılları
1914 yılı ilkbaharının bir günü, genç bir Osmanlı zabiti Sofya’nın şık kafelerinden birinde, Sobranye’deki Türk mebuslardan Zümrezade Şakir Bey’le birlikte oturuyordu. Mekan, müzik, servis mükemmeldi. Ansızın içeri giren bir köylü şık giyimli müşterilerin arasındaki boş bir masaya yöneldi, kendisine bir yer beğendi ve oturdu. Etraf bu kaba giyimli köylüye yadırgayarak baktı, garsonlar surat astılar ve köylü tarafından çağrıldıklarında oralı olmadılar. Köylü ısrar edince kendisine hizmet edilmeyeceği ve buranın böyle kaba saba kılıklı birine göre yer olmadığı, salonu terk etmesi gerektiği söylendi. Köylü kızmıştı, “ Bulgaristan benim ekip biçtiğimi yiyor, benim silahımla korunuyor. Parasını verdikten sonra istediğim yerde otururum ve bana hizmet edersiniz” dedi. Köylünün diretmesi sonucu isteği yerine getirildi. Genç zabit olayı dikkatle izlemişti. Arkadaşına şöyle dedi, “ Şakir, günün birinde bizim köylülerimizi de böyle görmek isterim, kendilerinden emin olmalı ve haklarını istemesini bilmelidirler.” Bu genç zabit Osmanlı İmparatorluğu’nun Safya’daki ataşemiliteri Kaymakam ( Yarbay ) Musta Kemal Bey’di.
Sayfa 93 - KronikKitabı okudu
Dönüşüm
Dış kapının kapandığı duyulmamıştı; herhalde açık bırakmışlardı, büyük bir felaketin yaşandığı evlerde bırakıldığı gibi.
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yine Karabekir Paşa bu dönemde Kurtuluş Savaşımızı başlatan Mustafa Kemal Paşa’nın baş destekçisi olmuştur. Erzurum kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Musta Kemal Paşa’ya bizzat giderek, “ Paşam, ben ve kolordum emrindeyiz” demesi Türk direniş tarihinin dönüm noktasıdır, denebilir.
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Atatürk olmasaydı ne olurdu sorusunun cevabı da işte burada saklıdır. Belki yine bir Türkiye olurdu ama sınırları dar bir Türkiye ve asıl önemlisi Marmara ve Eğe’nin olmadığı bir Türkiye…
Sayfa 210Kitabı okudu
Dakikalar İçinde Atatürk ve Dünyası
Vefat ettiğinde henüz 57 yaşındaydı. Selanik’te “ Ali Rıza oğlu Mustafa “ olarak başlayan hayatı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, “Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK” olarak nihayete erdi.
Sayfa 640 - Kronik Yayın EviKitabı okudu
Ben Robot
Eğer günün birinde kamu idareciliği yapabilecek bir robot üretilirse, bu işi herkesten iyi kıvırır. Robotbilim Kanunları’na göre insanlara zarar vermez, tiranlık edemez, rüşvet alamaz, önyargılı davranamaz, saçma sapan kararlar çıkartamaz. Ve dönemini başarıyla tamamladıktan sonra ölümsüz olsa bile görevini başkasına devreder, çünkü insanlara bir robot tarafından yönetildiklerini itiraf ederek gururlarını kırmaz. Robotlar bu iş için biçilmiş kaftandır.
Sayfa 205 - İthakiKitabı okudu
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.