Shakespeare ile ilk olarak Macbeth kitabıyla tanıştım. Verdiği mesaj ne kadar nitelikli olsa da sürükleyicilik açısından benim nezdimde arka plandaydı.
Romeo Ve Juliet kitabı ise dillere destan aşklarıyla meşhur kahramanların hikayesi bildiğiniz gibi. Sonuna kadar bir solukta okudum. Kavuşacaklar diye bekledim hep. Hüsrana uğradım. Romeo sevdiğinin öldüğünü sanıp kendini öldürdü, Juliet onun acısına dayanamayıp kendini hançerledi.
İşte böylelikle yine bir mutlu son hikayesi okuyamadık.
Yine kimse eremedi muradına biz de çıkamadık kerevetimize.
Ben okumakta geciktim siz aynı hataya düşmeyin :)
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,5bin okunma
Amerika'da şunu öğrendim ki, insan insandır. Her yerde iyi insan da var, kötü insan da. Her insanın içinde yatan bir iyilik cevheri var, mühim olan bu cevheri bulup ortaya çıkarmaktır. Amerikan kültürü bu cevherin ortaya çıkmasına mâni olan bir kültürdür. Yani çok maddiyatçı, çok bencil, insanlık anlayışı olmayan bir kültür. Bu da İngilizlerden kaynaklanıyor. İngilizler dünyanın en ırkçı, haçlı kafalı, fakat bunu çok usturuplu yapan bir milletidir. Batılıların hepsi aynı karakterdedir. İnsanlıktan bahsederler ama aslında insanlıkla alâkaları yoktur. İngilizler gitmiş kızıl derilileri yok etmişler, İspanyollar gitmiş, Güney Amerika'daki bütün medeniyetleri yok etmişler, kitaplarını yakmışlar, bu hadiseler hâlâ devam ediyor. Amerikalılar kötü de Avrupalılar iyi mi? Avrupalıların kafası aynı haçlı kafası ama bizimkilerde bir Avrupa hayranlığı sürüp gidiyor. Bizi AB'ye alın diye yalvarıyorlar da, demiyorlar ki; siz gidin kendi işinize bakın. Bunu sebepleri aşağılık duygusu ve bağımlılık. Fakat çok şükür halk Avrupa'yı istemiyor.
Kesinlikle öyle. Bugün bir kez daha farkettim ki, bu kitap kadar iyi birkaç kitap anca okumuşumdur. Oktay Sinanoğlu'nun hayranı oldum artık :) Ruhu şad olsun.