Siyah Lale
Eserde olaylar; Hollanda'nın kentlerinden biri olan Haarlem halkının çiçeklere, özellikle lalelere beslediği çılgın tutku nedeniyle, lekesiz ve pürüzsüz siyah lale için üreticisine ödül verileceğini duyurmasıyla başlıyor denilebilir. Akabinde kıskanç, katı yürekli, kötü düşünce sahibi bir adamın çevirdiği entrikalar ve
Kalp Ağrısı
Azize'nin dayı çocuğu Binbaşı Hasan Bey'in gelmesi ile başlayan eserde; hem Azize ile Hasan'ın, hem Azize'nin çocukluk arkadaşı Zeynep ile Hasan'ın, hem de Zeynep ile nişanlısı Saffet'in sürüklendiği bir karmaşa anlatılıyor.
• Olmayacak şey ama, Hasan Bey ve ben tamamıyla Azize'siz ve
Hazan Bülbülü
Eserde; yetmişlerinde bir ihtiyarın, bir zamanlar aşık olduğu kadına çokça benzeyen yirmilerindeki bir genç kız ile evlenmesi ve akabinde gelişen olaylar silsilesi anlatılmaktadır.
• Aşk tadının ne olduğunu ben senin kollarının arasında hissettim. O cana can katan neşeyi tattım. İşte hâlâ onun şevk kalıntısıyla yaşıyorum.
Korku
Eserde; uzun yıllardır evli olan saygın bir kadının, genç bir piyanistle görüşmeleri neticesinde, birdenbire şantajcının biriyle karşı karşıya kalmasının meydana getirdiği şiddetli korku ve sonrasında gelişen olaylar geniş bir çerçevede ele alınıyor.
• Fakat dışarıda korku, pençesini geçirmek için sabırsızlanarak onu beklemekte
Eşekli Kütüphaneci
Eserde, eşekli kütüphaneci lakaplı Mustafa Güzelgöz'ün hikâyesini; Yunanistan'ın Larisa şehrinden Ürgüp'e, büyüklerinin memleketini ziyarete gelen Yunanlı Dimitrios Katsikas sayesinde bizzat Mustafa Güzelgöz'ün anlatımıyla öğreniyoruz. Dimitrios'un ziyaretinin her iki taraf için de oldukça memnuniyet
Ayyar Hamza – Kokona Yatıyor
Eserde iki adet oyun işlenmiştir:
İlk oyun olan Ayyar Hamza, bir uşağın çevirdiği entrikalar çerçevesinde ilerler.
İkinci oyun olan Kokona Yatıyor ise, evin hanımı Kokona'nın hizmetçisinin, hanımın evde olmadığını evin beyinden gizleme çabalarına tanıklık ediyoruz.
• Acaba bu dünyada benim gibi bahtsız biri daha var mı?
Uzaktan Aşk
Eserde, uzaktaki sevdanın özlemine düşen bir ozanın başından geçenler anlatılmaktadır.
• JAUFRÉ:
Arzuladığım kadın öyle uzak, öyle uzakta ki
Hiçbir zaman sarılmaya yetmez kollarım. (Sayfa 19)
Lyon'da Düğün
Eserde üç farklı öykü yer alıyor: Lyon'da Düğün, İki Yalnız İnsan ve Wondrak.
Lyon'da Düğün, ümitsizliğin içinden doğan umuttan meydana gelen aşkı,
İki Yalnız İnsan, acı çeken iki yalnız ve muhabbete hasret insanın birbirlerine tutunmalarını,
Wondrak ise savaş karşıtı bir anneyi anlatıyor.
• ... sonsuzca mutluydu,
Ölüm Allah’ın Emri
Eserde, kendisinden on yaş küçük bir adama karşılıksız bir şekilde aşık olan -bu duruma saplantı demek çok daha uygun görünüyor- bir kadının çevirdiği türlü entrikalar ve sonuçları anlatılıyor.
• Sinesaf benden ayrılırken "Ölüm var ayrılık yok" demişti. Teklifinde ısrar ederken biz de sözümüzde sebat ettik. (Sayfa 9)
• İşte artık meydana çıktı ki sen her tarafa bir söz söyleyerek fırıldağını çevirmeye çalışmışsın. (Sayfa 24)
• Ben yine olan ümidimi kesmem. Sen beni terk etsen bile ben seni terk edemem. Ben bir kere "Ölüm Allah'ın emri" dedim. Bu sözden dönmem. (Sayfa 27)
• Âlemde beni hiçbir şey emelimden men edemez. (Sayfa 30)
• Ah, çektiklerimi ben bilirim! (Sayfa 31)
Sıtkı ve Sinesaf'ın sevdalarını okumayı sevdim. Buna rağmen çektikleri zorluklar onlara gerçekten zor zamanlar yaşatmış. Bu zor zamanları onlar için hazırlayan da Sıtkı'nın saplantılı aşığı olan Behice Hanımdır. Keza öyle bir insan ki, her türlü kötülüğü kendi menfaati uğruna yapabilecek gözü kara bir kişiliğe sahip. Çevirdiği entrikalar karşısında şaştım kaldım doğrusu.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ölüm Allah’ın EmriAhmet Mithat Efendi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,058 okunma
Zavallı Çocuk
Eserde, en genel tabirle, birbirine gönül veren iki gencin başından geçen olaylar anlatılıyor.
Şefika on dört yaşında, Ata ise on dokuz yaşında hekim olmasına az kalmış bir genç. Şefika'yı babasının borçları için otuz sekiz yaşındaki paşa ile evlendirmek istemeleri sonrasında bazı felaketler yaşanır.
• ŞEFİKA
...
Geçmişe Yolculuk
Eserde, birbirlerine duygusal anlamda yakınlık hisseden iki kişinin arasına uzun bir zaman dilimi ve savaşın girmesiyle, birbirlerine duydukları duygusal yakınlığın ahvali anlatılıyor.
• "Geldin işte!" (Sayfa 1)
• "... saatler ilerleyip seni hâlâ göremeyince birbirimizi bir kez daha kaçırırız diye çılgına döndüm.
Yalın Tutku
Eserde en basit şekilde, bir kadının evli bir erkeğe duyduğu tutku anlatılıyor.
Hikayenin anlatıcısı olan kadın da, yaşananların diğer tarafında bulunan adam da isimleri geçmeden işlenmiş. Kadın karakterin üniversite öğrencisi olan oğulları var ve ilişki yaşadığı biliniyor. Erkek karakter ise evli ve çocuğu yok, otuz sekiz
Mecburiyet
Eserde, asker kaçağı olan bir adamın eşi ile birlikte İsviçre'de yaşamlarını sürdürmelerinin üzerine, konsolosluktan gelen bir postanın meydana getirdiği karmaşa ve bu karmaşanın nasıl sonuçlandığı anlatılıyor.
• ... savaşan ülkesinden İsviçre'ye gelmiş bir kaçaktı; gördüğü vahşet ve dehşet yüzünden korkudan büzülmüş,
Sergüzeşt
Eser, çocuk yaştaki bir Kafkas kızının İstanbul'da satılması ve bu süreçte yaşadığı zorlukları, uğradığı hakaretleri, bir insanın koruyuculuğuna ve merhametine ihtiyaç duymasını, bunlara rağmen güçlü durmaya çalışmasını, gönlüne sevda tohumunun ekilmesini, bu tohumun filizlenmesini ve ardından işlerin karışmasını okuyoruz.