Kâle lâ ye/tîkumâ ta’âmun turzekânihi illâ nebbe/tukumâ bite/vîlihi kable en ye/tiyekumâ(c) żâlikumâ mimmâ ‘allemenî rabbî(c) innî teraktu millete kavmin lâ yu/minûne bi(A)llâhi vehum bil-âḣirati hum kâfirûn(e). Vetteba’tu millete âbâ-î ibrâhîme ve-ishâka veya’kûb(e)(c) mâ kâne lenâ en nuşrike bi(A)llâhi min şey-/(in)(c) żâlike min fadli(A)llâhi ‘aleynâ ve’alâ-nnâsi velâkinne ekśera-nnâsi lâ yeşkurûn(e)
Yûsuf şöyle dedi: “Yiyeceğiniz yemek daha önünüze gelmeden önce ben o gördüğünüz rüyâların tâbirini size haber vereceğim. Bunlar, bana Rabbimin öğrettiği ilimlerdendir. Ancak tâbire başlamadan önce şunları söylemek istiyorum: Şu bir gerçek ki benim, Allah’a inanmayan ve âhireti de inkâr eden bir kavmin diniyle ve yoluyla hiçbir ilgim olmadı. Ben dâimâ atalarım İbrâhim, İshâk ve Yâkub’un dînine uydum. Bizim asla hiçbir şeyi Allah’a ortak koşma hakkımız yoktur. Bu dupduru tevhid inancı, bize ve bütün insanlara Allah’ın bir lutfudur. Ne var ki, insanların çoğu şükretmez.”
Bir hayat kurtarmak bir dost kazanmak gibiydi. Bir çocuğun sırdaşı olmak, güvenini kazanmak, ruhunu hafifletmek bir annenin kızıyla gurur duyması kadar göğüs kabartıcıydı."
“Evlenip çocuklarımızla birlikte mutlu bir yuva kurmazsak seni hapse atabilirler yalnız.İnsanlara boş yere umut vermek de suçtur.Umut hırsızlığı yapma.”
Asya Nur Şener ın derledikleri ve onlarca şair ve yazar arkadaşımın eserleri ile katkıda bulunduğu güzel bir derleme çalışması.
Kitabı uygulamaya ben yükledim. Uygulamadaki yazar arkadaşlarım yazar linkleri ile ilgili fotoğraf ve biyografi talepleriniz olursa bana ulaşabilirsiniz.