Sen varken zaman ne de hızlı
Geceler sen varken aydınlık
Sen varken her şey tastamam
Yüzüm gülüyor birden
Şarkı söylemek istiyorumYollar sen varken kısa
Sen varken toprak daha bir sıcak
Gözlerim sen varken uğramaz yasa
Yüreğim kanatlanır birden
Şarkı söylemek istiyorumGüneş sen varken iniyor bahçeye
Yıldızlar sen varken parlıyor
Sen varken hayat yerli yerinde
Dilim çözülüyor birden
Şarkı söylemek istiyorum...
Yıldırım Can Atile
Bir senenin kıymetini sınıfta kalan bilir. Bir ayın kıymetini erken doğuran kadın bilir.
Bir haftanın kıymetini dergi çıkartan bilir.
Bir dakikanın kıymetini uçağını kaçıran, Bir saniyenin kıymetini ölümden son anda kurtulan
Bir salisenin kıymetini gümüş madalya alan bilir.
İnsanın satın alamayacağı tek şey zamandır.
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat.
sevgili deli kardeşlerim! maalesef, ben o değilim.
ama umudunuzu kaybetmeyin. çünkü bi' gün o gelecek, sefil ruhlarımızın karanlığına bir güneş gibi doğacak.
evet gelecek! belki karlı bir gecenin ortasında, ya da serin bir ilkbahar sabahının ilk ışıklarında
o gelecek! önce inkar edecekler, onu yalnızca gerçek aşıklar tanıyacak. binlerce, on binlerce aşık onun gelişiyle yeniden, bir kez daha aşka düşecek.
geceleri evine ekmek götürmek için yol kenarında bekleyen hayat kadınlarını o kurtaracak.
ganyan bayilerinde bir umuda, bir hayale aldanmış umutsuzlara o umut olacak! her gün aynı ruhsuz hayatı yaşayan insanlara bir tane hayatları olduğunu o hatırlatacak! işte o, bize yeniden aşkı öğretecek! aşkı bize yeniden öğretecek! işte o gün, gecekondu mahallelerinin çamurlu sokaklarında misket oynayan çocuklar kafalarını kaldırıp gökyüzüne baktığında bambaşka bir aydınlık görecekler!
akıllılar, akıllılar... işte o gün akıllılar delirecek! gerçek deliler itibar görecek! haklıyla haksız o gelince anlaşılacak!
bekleyin, onun gelişini bekleyin! işte o gün siz ve ben yeniden buluşacağız. işte o zaman, siz beni takip edin. hayır, ben o değilim. hayır, ben o değilim. ama sizi o'na ancak ben götürebilirim.
İki insan arasındaki en kuvvetli bağ pamuk ipliği olmalı.
İnsan birini gerçekten seviyorsa ona pamuk ipliğiyle bağlanmalı ve kalan ömrünü o incecik bağın kopmaması için adamalı.