Hatırlamak ve Unutmak Üzerine...
İnsan, soyunun belleğini sırtlandığı kadar kendi belleğinin hakimi değildir. Her şeyi bütün detaylarıyla anımsayabilseydik bu bir yorgunluktan, ya da gerginlikten öte, kesinlikle ölümcül olurdu. :) Bir sesi, bir sözcüğü anlamlandırabilmemiz için, zihnimizde ona dair izler, çağrışımlar yer etmiş olmalıdır. Anımsamanın da temelinde bu vardır; anlamlandırılmış olmak... Bir sevinçle, kederle ya da korkuyla işaretlenmiş olmak... Eski dönemlerde bir anımsama yöntemi kullanılırdı. İlim tahsil eden insanlar, anlatacağı metni akıcı ve duraksamadan ifade edebilmek için bir binanın farklı bölgelerine sıra ile önemli noktaların imgelerini yerleştirirdi. Sonra konuşma sırasında hatip sıra ile zihninde ezberlediği bu kısımları geçer, oralara bıraktığı imgeleri tek tek toplardı... Bu yöntem daha sonraları pek çok şekilde geliştirilmiş, inanılmaz yollar katedilmiş. Hatırlamak masummuş gibi görünse de aslında geçmişi yeniden kurmanın, onu yeniden inşaa etmenin ta kendisidir. Bazen de, silinip gitmiş her şeyi yeniden uyandırmanın tek yolu acıyla ve kederle anmaktır... Paul Ricceur buna "Melankoli" diyor yani bitmiş olanın üzüntüsünü sevme. Yaranın kabuğunu kaldırma...
90'larda kaset doldurma modası vardı. Bugün 90'ların slow şarkılardan bir kaset dolduralım. Benim için nostalji olsun biraz. Aynı dönemin çocuklarına da güzel bir anımsama :)) =A Yüzü= Bendeniz - Günahlar youtu.be/4ej1Gotk5S8 Kayahan - Gönül sayfam youtu.be/zo1K7KCL0WU Nazan Öncel - Bu havada
Reklam
"Bellek... İnsanın bilme, unutma ve anımsama yetisi. İnsa­nın, farkında olarak yaşama ayrıcalığı. Beş duyumuzla algıla­dığımız her şeyi kaydettiğimiz bir özel alan. Yaşadığımız her şeyi; zamanı, olayları, doğayı, toplumsal olguları, geçmişe ve geleceğe taşıdığımız, üç boyutlu hale getirdiğimiz, aralarında ilişkiler kurduğumuz, karşılaştırmalar ve değerlendirmeler yaptığımız, böylece kendimizi ve dünyayı anladığımız, ço­ğalttığımız bir bilgi ve bilinç hali... Yaşamayı biyolojik ihti­yaçlar ve zorunluluklar alanından çıkarıp, etik, estetik, ide­olojik, dinsel ve felsefi bir değerler silsilesine doğru taşıyan yetisi insanın. Bize hayal kurma, haz alma, acı duyma, sevinç­ten korkuya kadar pek çok heyecanı yaşama imkanı veren; bizi bedensel varlığımızın ötesine geçiren; estetik yaşantılar tasarlama ayrıcalığı veren, kısaca varlığımızı insan kılan bir büyülü özelliğimiz... Erken söylenmiş bir sonuç cümlesi sa­yılmazsa, ödülü ve cezası insanın."
Düşçe Düşünce
İsmet Özel
İsmet Özel
şiirleri hemen hiçbir surette kadın yahut ona duyulan aşk üzerine değilken yine hatrı sayılır mısrasının kadını ve ona duyulan aşkı anımsatması bana hep ilginç gelmiştir. Bu, sadece benim ilgimi çekmemiştir veya sadece ben şiirde bunu görüyor değilimdir. Şiir bizzat güzeli imlediği için her ne kadar konu o olmasa da onu göstermesidir
Aniden gelen özlem ve sesini anımsama çabası ...
Reklam
Şu anda yer yüzünde milyonlarca parelel yaşam kendi mecrasında akıp gidiyor. Birbirinde bağımsız, birbirinde habersiz. Ve bazı anlar olur ki; bir ince dokunuş, bir parıltı yaşamımıza dokunur bizi derin bir düşünceye sevk eder. Çünkü bir kelime, bir gösterge yada anımsama, bizi geçmişimize götürür. İşte o anda hepimiz aynı dünyada yaşadığımızı, soluk alışverişlerimizin birbirine ne kadar muhtaç olduğunu hissederiz. Bireyciliğin, çoğulculuğa; Narsizmin, empatiye; kaosun, sükunette yer bıraktığı zamanı ifade eder. İşte o kısacık anda belki insanlık için güzel şeyleri düşünme imkanımız olabilir yada asla...
Anımsama bir buluşma şeklidir. /Halil Cibran
Sevgi, birçok duyguyu içinde barındırıyor bugün bunu derinden tekrar hissettim Bir koku gibi. Bir kokuyu unutmak bir şeylerden kopuş demekti.Kokusuz bir görme ya da anımsama kanadı kırılmış bir kuş gibidir.Nasıl beden ruhsuz olmaz ise sevgininde benzersiz bir kokusu var. Sevgi bu benzersiz kokusunu oluşuturken benzersizliği dikkate alır ki özgünlüğü burdan gelir.
210 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.