Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Arzum Temiz

155 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ne kitaptı ama! aslında tek oturuşta okunacak kadar akıcı bir kitap. kişisel gelişim türünün belki de başını çeker; insanın en dipteki mücadelesinden, anlamın kendisine yolculuğu.. yazarın aynı zamanda otobiyografisi. toplama kamplarının acımasız, katmanlı ve bir o kadar da şeffaf görüntüsü. gerçek olması kan dondurucu. ama insanın hayatta anlam üstüne arayışını bu gerçeklikte yaşamayan biri anlatamazdı diye düşünüyorum. kurucusu olduğu ilkenin insana nasıl hizmet ettiğini de çok açık ve net bir şekilde detaylandırmış. bir başladınız mı su gibi akıp gider. cümlemi kitapta yer alan ve belki de kitabı en güzel özetleyen cümle ile bitiriyorum. nietzsche’nin sözleriyle “Yaşamak için bir nedeni olan insan her türlü nasıl’a katlanabilir.”
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,4bin okunma
Reklam
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Sakin, güvenli, nazik bir doğum için…Doğumun bir anne için yansıttıkları, hissettikleri ve yaşattıklarına odaklanmış bir kitap. Daha çok hem süreci anlatan hem de sürece olumlu bir gözle bakmayı teşvik eden. Doğumun hem öncesi, hem de doğumda yaşananların; dünyaya gelecek bebeğin bundan sonraki yaşamındaki etkisine de değiniyor. Aslında bu bir felsefe ve birçok anne, yazarın kendi çocukları da dahil bu felsefe ışığında dünyaya gözlerini açmış. Doğumun nasıl gerçekleştiğinden çok, nasıl gerçekleşmesi isteğinize odaklanıyor. Bu yüzden farklı bir bakış açısına ihtiyaç duyan her anne olma adayı okuyabilir. İçerisinde gevşeme, nefes ve görselleştirme egzersizleri de bulunması başka bir artısı. Her şeyden önce bu anlayışı benimsemek için yapmanız gereken tek şey, harekete geçmek. Keyifli okumalar.
HypnoBirthing Mongan Yöntemi
HypnoBirthing Mongan YöntemiMarie F. Mongan · Gün Yayıncılık · 2012291 okunma
309 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Bağışlama yetisine sahip değildim. Ama unutuşun denizine atmak? Havaya kaldırıp ışıkta incelemek, onaylamak, kabul etmek ve sonra unutuşun denizine atmak? Bunu da beceremedim. Çünkü bu, tek tek olaylardan ibaret değildi. Bitmiş bir hikaye değil, ardı arkası kesilmeyen bir incelemeydi, çıkmazlarla ve sinir bozucu geri dönüşlerle dopdolu, elzem bir kazı çalışması. Ve kayıp çocukluğum, ve bu kaybın durmaksızın geri gelmesi olduğum kişi olmamı sağlamıştı, varlığımın bir parçasıydı bu, içimdeki en ufacık duyguya bile nüfuz etmişti.” Bu paragraf altını çizdiğim; benim için kitabı derinlemesine özetleyen kısım oldu. Karanlık ve kasvetli bir hikaye bu, bir türlü çözülemeyen, çözümü nedir bilinmeyen fakat derin ve sarsıcı hatta şok edici tarafları var. Yavaş yavaş okudukça, bir bir nedenlerini anlıyorsunuz. Kitabın neredeyse ortalarından sonra meselenin neden bu boyutlara ulaştığı açıklık kazanıyor. O yüzden okurken sabırlı olmak gerek, fakat en derindeki sır yüzeye çıktıktan sonra da kendiliğinden akıp gidiyor, merak ettiriyor. Kişilik analizlerinin farklı bir yorumu, hikayesinin vurucu tarafı ve kitabın ilerleme tarzı beni kendine hayran bıraktı. Sonlara doğru elimden hiç bırakmak istemedim. Okunmaya değer.
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,719 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
199 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
öfkenin özellikle kadınlar için, saklanılması bastırılması ya da dışa vurulmaması gerektiği toplumun görüşü aksine; öfke dansı kitabı öfke duygusunu yıkıcı olmaktan çıkarıp yapıcı bir güce dönüştürerek yaşamınızda rehberlik edecek türden bir kitap. yazar; öfkenin kişilere odaklı değil, kendi içimizde ‘aslında’ neler yaşandığına dair bir uyarı niteliğinde olduğunu ve bu işaretlere kulak verebilmek için öfkenin de diğer duygular kadar gerekli ve normallik taşıması gerektiğini her cümlesinde vurgulamış. hatta kendi aile ilişkilerinden başlayarak, danışanlarının ilişkileriyle verdiği örneklerle de desteklemiş, pekiştirmiş. çok çok severek okudum. altını çizdiğim, kendime ders çıkardığım pek çok satır oldu.
Öfke Dansı
Öfke DansıHarriet Lerner · Varlık Yayınları · 20192,667 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hamnet ismi ya da tanınan adıyla dünyaca ünlü oyun yazarı william shakespeare’in meşhur tiyatro oyunu ‘hamlet’ten alıyor ismini. İkisi de aynı anlama geliyor aslında. Hamnet bu oyun yazılmadan çok önce ölmüş shakespeare’in oğlu. Kitabın yazarı da gerçeklerden yola çıkarak biraz da kendince kendince tahminlerinden yararlanarak bu kurgu romanı yazmış. Bir annenin, evladını kaybetmesindeki acıyı ve hüznü tüm şeffaflığı ile derinlemesine konu ediniyor. Ayrıca duygusunu çok yoğun hissettiren kitabın gerçeklere de uzanıyor olması insanın tüylerini ürpettirmeye yetiyor.
Hamnet
HamnetMaggie O'Farrell · Domingo Yayınevi · 2022671 okunma
Reklam
626 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bronte kardeşlerden emily’nin, kaleme aldığı tek roman olan ‘uğultulu tepeler’ i okuyup çok sevmiştim. Kardeşlerden charlotte’nin de jane eyre’si için diyebilirim ki her iki romanda da kendilerini bir şekilde ortaya koyan içtenlikle işlenmiş kadın karakter var. Ben genel olarak böyle karakterleri okumayı zaten aşırı seviyorum. İki kardeşin de okuyucunun zihninde incelikli resimler çizmesi benim için bir diğer ortak noktaları olabilir. Jane daha yavaş ilerliyor ama bunu da diğeri kadar sevdiğimi söyleyebilirim.
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031,2bin okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
okuyucusunu büsbütün cesaret ve ilhamla dolduran bir hikayesi var. Pek çok yerinde hüzünlendirdi de fakat umudun o hiç bitmeyen ışığını, kalemiyle çok güzel bir şekilde işlemiş yazar. Çocuk, yetişkin farketmez bence her yaşa kolayca hitap edebilir. Ben çok sevdim.
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130,4bin okunma
328 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Sally Rooney kitapları bildiğim kadarıyla bu yeni çıkan üçüncü kitabı, ilk kitabı 'normal insanlar'ı da okumuştum. Yazar genellikle iki kişinin arasındaki diyalogları samimi ve doğal üslubu ile kaleme almasıyla meşhur. Bu kitabı da iki kız arkadaşın birbirlerinden uzakta hayatlarını yaşarken; ilişkilerinden, edebiyattan, sanattan ve gelecekle ilgili endişelerinden yazışmalarını konu ediniyor. Yazarın kitaplarını ya seven çok seviyor ya da hiç sevmiyor. Sanırım ben seven taraftayım.
Güzel Dünya Neredesin?
Güzel Dünya Neredesin?Sally Rooney · Can Yayınları · 20221,584 okunma
325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
En çok, en sevdiğim kitapları anlatmakta zorlanıyorum sanırım. Algernon'a çiçekler de bu kategorinin en üst sıralarında hakkıyla yer alır diye düşünüyorum. Resmen başından sonuna merakımdan elimden bırakamadığım bir kitap oldu. Charlie Gordon, çok düşük bir IQ zekası ile doğmuştur ve tek istediği onun deyimiyle akıllı olmak ve bu sayede
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,9bin okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
Kısa fakat çarpıcı öyküler... Her bir öyküyü okurken, güçlü tasvirler sayesinde olacak mekanı, insanları ve meselelerini keşfetmek benim için çok sürükleyiciydi. Kitabın genel olarak dili de olabildiğince açık ve net. Aralarından benim en sevdiklerim; kadın sesleri, yülerzik ve kışlangıç hikayeleri oldu. Sizde sizi yormayacak aynı zamanda içinde akıp gitmek istediğiniz bir kitap arayışındaysanız bu kitaba şans verebilirsiniz.
Sandık Lekesi
Sandık LekesiSema Kaygusuz · Metis Yayıncılık · 2021920 okunma
Reklam
300 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okumaya başlamadan önce hiç böyle tuhaf bir hikayenin içine düşeceğim beklentisinde değildim. Ama şimdi diyorum ki bu aile; garip gelecek ama sadece tuhaflıklarıyla bile kendini acayip sevdiriyor. Fang Ailesi: hayatlarını her şeyiyle tamamen gösteri sanatına adayan bir anne ve babanın, aslında çocukları doğduktan sonra yaptıkları gösterilere onları da dahil etmesiyle ilginçleşiyor. Çocuklarının anne babasının istediği yolda yürümek istememeleri de bu ikiliyi farklı yollarda yürümeye mecbur bırakıyor. Aile mi sizin kim olduğunuzu belirler yoksa buna karar verecek olan bireyin kendisi midir? Bu gibi sorulara yanıt bulurken aslında farkında olmadan sizi eğlendirecek yer yer de hüzünlendirecek bu hikayeye, sevmek ne kelime ba-yıl-dım!!
Fang Ailesi
Fang AilesiKevin Wilson · Domingo · 2012333 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
O kadar güzeldi ki o kadar olur<3 Momo aslında bir çocuk kitabı fakat yetişkinlerin içindeki küçük çocuğa da hitap eden bir çocuk kitabı. İnsanı sıcacık eden bir hikayesi var. Zaten kitap kendiliğinden akıp gidiyor, size de o güzelim akışı yaşayarak mest olmak kalıyor. Kitabın sonunda da yazarın öyle bir kısa sonsözü var kii.. Kesinlikle okuyun derim.
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201765,9bin okunma
64 syf.
3/10 puan verdi
Arayışlar altmış sayfalık, çerezlik bir kitap. Ayakları yere sağlam basmaya çalışan bir kadın ressamın hikayesi. Kitabın dili çok akıcı fakat bitirdiğimde nedendir bilinmez sanki bu kitap eksik kaldı hissine kapıldım. Yine de diyorum ki en azından hiç tanımadığım bir kalemle tanışma fırsatım oldu.
Arayışlar
ArayışlarLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,4bin okunma
328 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
daha önce üzerine düşünmediğim; belki de ilgimi hiç çekmeyen bir konuyu kitapların ışığında keşfetmeyi çok seviyorum. bunu da gerçekten o konuda uzmanlığını kanıtlamış kişilerin, bilimsel süzgeçlerinden geçmiş olması ayrı bir güven veriyor insana. David Eagleman’dan okuduğum ilk kitap. Belgesel okuyormuşum havası verdi tüm kitap boyunca. Bilimsel anlatımı var evet ama bir o kadar da okurken net ve akıcı. Beynin her parçasının kendiyle ve diğerleriyle ilişkili canlı bir doku olduğu ve meydana gelen değişimlerle birlikte kendini nasıl durmaksızın yenilediğini anlatan bir kitap. Çok sevdim.
Canlı Devre: Durmaksızın Değişen Beynin İçyüzü
Canlı Devre: Durmaksızın Değişen Beynin İçyüzüDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 2021377 okunma
326 syf.
·
Puan vermedi
dışarıda bütün olan biten şöyle dursun insanın kendiyle baş başa kaldığı zamanlarda kendi sınırlarına gizlice duvarlar ördüğü ve bunun içinde saklı kalan bir güvenli alanı, gerektiğinde açıp çıkabileceğini bildiği bir acil çıkış kapısı vardır aslında. rahatlıktan ya da olağanlıktan sıkılırsak, hayatımızda bir değişim istersek kapının diğer tarafında durduklarını da adımız gibi biliriz. ama şimdi harekete geçmeye ne gerek var diye düşündüğümüzden ve belki de değişimin akıllara getirdiği o belirsizlik asla cazip gelmez bize. peki mecbur bırakılırsak, birden hiç bilmediğimiz bir zamana ve hiç bilmediğimiz bir beden de gözlerimizi açarsak o zaman o çıkış kapısını ve o güvenli alanı bulmaya mı çalışırız yoksa artık bir şekilde önümüze mi bakarız? seçenek dediğimiz şey özgür irade olmayınca da yine seçenekten sayılır mı? Bu sorular birçok cevaba evrilir gibi. Matt Haig kalemiyle yarattığı her farklı dünya da aynı cümlenin altını çizmeyi ihmal etmiyor. insanın yaşamındaki başrol olan zamanı, mekânı, kişinin iradesini öyle bambaşka çerçevelere koyuyor ki okuyucuya sadece o pencerelerden büyülenerek okumak kalıyor. bundandır ki beni her seferinde şaşırtmayı başardığı için en sevdiğim yazarlardandır kendisi. bu onun kaleminden okuduğum üçüncü kitap ve bir gün kendisiyle sizin de yolunuz kesişirse ‘zamanı durdurmanın yolları’ ve ‘gece yarısı kütüphanesi’ kitaplarına da şans verebilirsiniz.
İnsanlar
İnsanlarMatt Haig · Kolektif Kitap Yayınları · 20156,9bin okunma
137 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.