aynı bizimki gibi bir dünya değil mi.. Tamamen aynı, talihsiz, zavallı ama değerli ve her zaman sevilen, bizimki gibi en nankör evlatlarını bile kendisinee karşı aynı can yakıcı sevgiyi doğuran bir dünya...
uzun zamandır hiç olmadığım kadar öfkeliydim düşünceler peş peşe akıyordu apaçık görünüyordu ve ben bir insansam henüz bir hiç değilsem ve şimdilik bir hiç haline gelmemişsem O zaman yaşıyorum öyleyse acı çekebilirim kızabilirim davranışlarından utanç diyebilirim peki ancak kendimi örneğin 2 saat sonra öldüreceksem küçük kızdan bana ne o zaman utanma duygusuyla dünyadaki herhangi bir şeyle benim ne işim olur?
Gün geçtikçe de hiçbir zaman hiçbir şeyin olmayacağına inandım. O zaman insanlara kızmaktan birdenbire vazgeçtim ve onları neredeyse hiç fark etmemeye başladım
Tüm varlığımla içimde bir şey olmadığını duyuyor ve hissediyordum. İlk başta eskiden bana pek çok şey varmış gibi gelse de, daha sonra eskiden de hiçbir şeyin olmadığını, nedense sadece öyle göründüğünü anladım.
Biilgi duygu'dan daha üstündür, yaşama bilinci de yaşamdan daha üstündür.Bilim bize akıl bilgelik verir akıl yasaları keşfeder mutluluk yasalarını bilmek ise mutluluktan daha üstündür
Bu yeni dünyada acı çekmek var mı? Kendi dünyamızda biz gerçekten de sadece acı çekerek üzülerek sevebiliriz başka türlü sevmeyi beceremeyiz ve başka bir sevgi bilmeyiz. sevmek için acı çekmek istiyorum
yıllar geçtikçe bu gurur içimde büyüyordu ve her kim olursa olsun birinin karşısında gülünç olduğumu ifade itiraf edersem sanki hemen akşam kafamı bir tabanca ile paramparça edermişim gibi geliyordu bana