Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kevser Aydemir

56 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
“Kendimle konuşasım varmış.” incelemesi bu.
Ara ara açıp bir iki hayat kuralı okumak lazım. Elbette bildiğimiz şeyler ama dönem dönem unutup karamsarlığa kapılıyoruz ya da belki de depresif ruh hali de insanın bir ihtiyacı bilemiyorum , tabii ki sevilesi yanı yok ama uğrayıp geçiyor ki geçiyor olması , olabilmesi önemli olan bence. Hızlı atlatmak için bu kitap güzel hatırlatmalar yapar
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıArthur Schopenhauer · Can Yayınları · 202013,1bin okunma
Reklam
424 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yetenekli Öğrenci , Esaretin Bedeli ve Solunum Metodu isimli hikayelerin birleşimidir bu kitap. En son ne zaman
Stephen King
Stephen King
kitabı bitirdiğimi hatırlamıyorum ama insana verdiği heyecanı çok özlemişim. Kitabı bitirme sürem uzadı çünkü alıp okuyamadım ama her aldığımda da başladığım bölümü bitirmeden bırakamadım , çok sürükleyici ve kesinlikle sonunu
Kuşku Mevsimi ve Esaretin Bedeli
Kuşku Mevsimi ve Esaretin BedeliStephen King · Altın Kitaplar · 20151,197 okunma
282 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Araf böyle bir şey mi ?
“Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı dilemek çok kolay. Edinemediğimiz arkadaşlara,
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
216 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Çerez kitaplardan. Bir iki açışta bitirmelik. Seviyorum
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
un kalemini. Kuru kızı çok sevdim. Kitaptan değil baş karakterden bahsediyorum. Adı yok karakterimizin.
Kambur
Kambur
da ki Acibe’yi anımsattı bana. Birilerinin kendinden aciz olduğunu hissetmeye dünden hevesli insanların, o aciz bulduklarını hor görüp küçümserken nasıl zevke geldiklerini okuduk. Bu hikayede olan çevre o kadar tanıdık ki bu beni üzdü aslında. Fesatlık , küçümseme , kendinden aşağı görme ve aşağı gördüğün için onun üzerinde istediğin hakka sahip olduğunu zannetme gibi hastalıklı düşünceleri olan insanlar neden bu kadar çok ? Yahu sen bir kapasitenin farkına varsana da demedi hiç birine kuru kız. Hoş sonunda demiş oldu ama kırk yıl da susulmaz. Ben resmen hınçlandım. O kendini bilmezlerin hadsizliği çok güzel verilmiş kitapta. Gözüm seğirdi. Sağ solda da o kadar çoklar ki. Ben senden güçlüyümcüler , benim dediğimi yapacaksıncılar, senin aklın ermez beni dinleyeceksinciler. Nasıl tahammül ettin kuru kız? Etrafta olan bu tiplere nasıl dayandın ? Gerçi sonunda bir had bildirme durumu da olmadı değil. Karamsar kitaplar ruhumu darlar genelde. Bu kitap için de şen şakrak denemez tabii ki ama sonunda bir zafer kazanmışlık hissi aldım ya o yetti bana. Hedeflerine ulaşamadı ya çıkarları peşine düşenler , bende bundan keyif aldım. Birde zincirlerini kıran ve gözünü karartıp yola çıkan kuru kızın bu tutumundan. İnsanın gücü içinde. Yeterki çürükler içinden sıyrılıp çürümemeyi tercih etsin.
Kuru Kız
Kuru KızAyfer Tunç · Can Yayınları · 20233,413 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Az önce Talha ve Yusuf’la okuduk kitabı. Onlarda etkisi ne denli oldu bilemiyorum ama ben epey etkilendim. Gülümseyerek okudum, tüm bölümleri alıntılamış olabilirim. Kısacık cümlelerin üzerinde durup uzun uzun düşünülesi bir kitap. Çok da sevimli ifadeler. Çizimlere de bayıldım. Sevmek için gerekçe aramayan saflığa da. Ben çok sevdim de çocuklar neyi ne kadar benim gibi derinleştirdi bilemiyorum. Ama köstebeğin pasta sevdasından hoşlandılar. Bence tamamen kendilerine benzetmelerinden kaynaklı :) Masumiyeti ve çıkarsız hareket etmeyi tam olarak ne zaman bırakıyoruz acaba ? Sanırım bu yaş sınırını her geçen gün aşağıya çektiğimiz söylenebilir. Ama masumiyet çok tatlı , keşke bu denli unutmasak.
Çocuk, Köstebek, Tilki ve At
Çocuk, Köstebek, Tilki ve AtCharlie Mackesy · Mundi Yayınevi · 20212,464 okunma
Reklam
651 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
Merak ederek okuyup “ee ne oldu şimdi tam olarak” sorgusuyla kapanış yaptım. Kitabı okumak keyifli ve sevmedim demek de mümkün değil, ne olacak acaba düşüncesiyle kaptırıyor insan kendini. Ama sanıyorum ki beklentim gereksizmiş. Neye bağlanacak bu gizemli işleyiş heyecanı fos diye söndü. Neye bağlandığını da bilmiyorum. On beş yaşında bir genconun maceralarını mı okuduk yani ? Tabii bu fazla basite indirgemek oldu ama yaratılan gizemin cevabı yok , okuyucuya bırakıyorsak da ben öyle bir okuyucu değilim maalesef. Bir Dark havası var kitapta. Daha doğrusu ben hep öyle bir ilerleyiş hissettim. Aha dedim zamanda yolculuk. Jonas’ın , halası Martha sevdası gibi Kafka Samura’nın da Saeki Hanım sevdası. Hoş Dark masumdu , burada bile bile ilerliyor süreç. Kehanet adı altında çarpık ilişkiler. Çarpık derken aleni ensest. O bölümler rahatsız edici kesinlikle ama öyle bir olağanlaştırılmış ki zaten kehanet gereği olması gerekiyormuş gibi bir algıyla okuyup geçiyoruz. Nakata dan Hoşino’ya , kavaldan kediye hepsi merak konusu kaldı bende. Bağlayamadığım, kopuk kalan çok şey oldu kısacası. Bu da böyleymiş işte tamam ya deyip geçesim de gelmedi bu kitapta ama bunu yapmak gerektiğini ve kurguya kapılıp çok da sorgulamamak gerektiğini biliyorum. Sonuna bayılmasam da okuması keyifli ve merak uyandıran bir kitaptı.
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
111 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yüreğimde bir ağırlık… Bitirdim ama acısı kaldı. Fazla hissettim ben bu öyküleri. Yine diyorum bu yazarın mahareti.
Kambur
Kambur
dan sonra arayı açmadan devam etmek istedim
Esra Kahya
Esra Kahya
kitaplarına. O yazsın ben okuyayım. Öyle sevdim. Acı dozu benim için fazla ama batmadı gözüme. Yazara hayranlığım ağır bastı. 12 kısa öyküden oluşuyor kitabımız. Her biri yaşanmış öykü gibi, hoş gibisi fazla, kim bilir kaç defa yaşandı. Okuduğum acıyı da hissettim , öfkeyi de kıskançlığı da.. Her duygu bu kadar mı güzel geçer insana. Dilerim daha çok yolum kesişsin yazarımızla. Kitabı es geçmeyin. Okuyun , okutturun.
Benim Rüyalarım Hep Çıkar
Benim Rüyalarım Hep ÇıkarEsra Kahya · İletişim Yayınları · 2023218 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sevmek bu kadar zor olmamalı. Sevin insanları. Dahası belli edin. Sert duruşlu baba olup sürekli erkek adam dediğin ağır olur edalarını geçin mesela. Tatlı sert olmak diye bir kavram da var dünyada. İlla sertlik karışacaksa tatlı sert olanını seçin en azından. Duruşu dimdik insanlar vardır , etrafa saygınlık saçar ama karıştırıyoruz biz bu olayı. Saygın olmak için duyguları yok etmek gerek gibi bir algı mıdır bizimkisi , sonuçta sevimsiz. Öte yandan birinin seninle ilgili görüşlerini kamuoyuna açışını görmek de tedirgin edici. Aslında olmamalı. Kendinden razı ol ve hadi görelim bakalım neler yazılmış de ama yok be, gayet de tedirgin edici :) ilk iki kitabı okusam daha net olacağım bazı noktalarda. Tabii okula sıkıştırılmış bir kitap oluşu da netliği bozuyor olabilir , bu da diğer ihtimal. Ama göründüğünden daha derin bu kesin bilgi.
Babamı Kim Öldürdü
Babamı Kim ÖldürdüÉdouard Louis · Can Yayınları · 20201,345 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Enfes. Lütfen bu kitabı okuyun , pişman olmayacaksınız.
Yılı harika bir kitapla kapatıyorum. Hayranlığımı ne denli buraya yansıtabileceğim bilmiyorum ama en sevdiğim kitaplar arasında yerini alan
Kambur
Kambur
a tek kelimeyle ba yıl dım. Tesadüfleri de ayrı seviyorum. Canım kitap arkadaşım
Yasemin
Yasemin
in önerisi üzerine haberdar oldum kitabın varlığından.
Yüksel Yüksel
Yüksel Yüksel
abi önermiş ona da. İkinize de
Kambur
KamburEsra Kahya · Osmangazi Belediyesi Yayınları · 2021222 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Severek okunacak kitaplar listesine giriş yaptı. Keyifle ilerliyor, sıkılmadan bitiriyorsunuz. Çok da tadında. İki arkadaş ve onların aile hayatları diyebiliriz konusuna da. Bir de nihilizm gibi bir şeyler var ama o derin yorumcuların işi , ben iki goygoy yapıp gideceğim. Kitabın özgürlüğü hoşuma gitti. Karar verip istediğimiz yere gidip hadi
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,6bin okunma
Reklam
236 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Musluklardan ab-ı hayat akıyor.
Ölümsüzlük arayışına kavuşsaydı insanoğlu nasıl bir cenderenin içine düşecekti onun bir simülasyonunu okuduk. Ölmemek mutluluk mudur? Her zamanki gibi önce bir coştuk , lütuf gördük. Sonra dedik ki aha başımıza iş açıldı , bu iyileşmeyecek olanlar artık ölmeli. “Her şey sevdiklerimizin acısını dindirmek için” algısıyla “onlardan kurtulmaya çalışan yakınları birer katil” algısı kapıştı. Kim eşini dostunu sınır ötesi ediyor diye başladık takibe. İşimiz yok çünkü , malzeme lazım ki konuşalım. Bir de yeraltı insanları türedi. Olmazsa olmazımız. Okudukça dedim ki (Saramago ya inat :p ) Rabbim ne büyüksün, bizi bilip tüm düzeni ona göre kurmuşsun. En azından ölememeyle uğraşmamız gerekmiyor. İşimize geldiği gibi davranma süremiz üç beş günü geçmiyor , hemen çıkarlarımızın peşine hurraaaa… Sonuç olarak Saramago okumayı seviyorum. Görüşleriyle ve manevi değerlerinizi tiye alışıyla beni zorladığı olsa da yine de okumayı seviyorum. Ayrıca aslında dikkatli okumak lazım çünkü tüm konuşmalar , aralara virgül atılarak tek paragrafta mesela. Bu da Saramago’nun farkımız tarzımız deyiş şekli. Böyle düşününce yazık ettim kitaba. Teneffüslerde, küçük zaman dilimlerinde üç beş sayfa okuya okuya hakkını veremedim yine. Kötü alışkanlıklardan kurtulamıyor insan. Ayrıca ölümü son sayfalarda hafife almış. Ya da aşkı gereksiz yüceltmiş. Ya da ben alt metni görme konusunda eksiğim ki görünene takılıp arka plandan bihaberim. Her şey mümkün.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,8bin okunma
210 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
“Yaşamaya devam etmek zorundasın.” alıntısı bu kitabın özeti. Ne umuyoruz hayattan ama o bize ne veriyor ? Sanıyoruz ki hep güzelliğe gidecek , daha iyi olacak. Her şeyin tepetaklak oluşunu seyretmek de var halbuki. Hunharca yaşayıp, tüm olanakları hızlı tükettikten sonra zevküsefanın tam zıttı bir hayatta geçirilen ömrün hikayesi. Kendisiyle birlikte ailesini de aynı hayata sürükleyen ve bir yerde bu hayata geçişin onlara lütuf olduğunu anlatan bir hikaye. Bol dram mı desem ya da şükür mü desem, eldeki imkanlara ayak uydurup hayatı kabulleniş mi yoğun yoksa tam bilemiyorum ama hepsini barındırıyor. Sürekli başka bir bakış açısına geçiyorum. Kitap daha ziyade hüzün bandında kalmış , ilk izlenim heba olan ömürler gibi olsada arka planda şanslı insanlar. Birbirinden vazgeçmeyen, her zorluğu birlikte göğüsleyen, ne olursa olsun beraber olmayı önceleyen. Belki imrenilecek bir şey. Öte yandan acı tabii ki çok baskın. Yaşamak bu. Yaşarken kabullenmek kolay veya zor, nasibine düşenle yaşıyorsun. Kitabı çok sevdim. Keyifle okunanlar arasında yerini aldı.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,4bin okunma
81 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
“Neden yaptı ?”
Sanıyorum ki insanı rahatsız etmeyi bırakmayacak bir mesele “Bunu neden yaptı?” sorusuna yanıt bulamamak. Hangi konuda olursa olsun , beklemediğin bir hamlenin sebebini bulmaya çalışmak ve olasılıklar içinde boğulmak korkunç. İntihar eden bir arkadaştan sonra hele daha da korkunç ortadaki sonsuz belirsizlik. Neden yaptı? Ben bu kitabı aşırı
İntihar
İntiharEdouard Leve · Sel Yayıncılık · 20212,761 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Çok şaşırtıcı , sürpriz son yok . Nokta atışı , tüm süreci tahmin etmek tabii ki mümkün değil ama bu işten şu isim çıkar diyor insan genel anlamda. Yazar sanırım hiç beklenmeyen , en güvenilir ismi uşak yapmayı seviyor. Galiba bu spoilerın babası oldu. Tabii ki katil uşak, ne olacaktı başka. Her seferinde Mustafa Sandal şarkısı dinlemişim gibi oluyorum. Tını girince şarkının sahibi belli oluyor ya hani , tarz aynı tüm parçalarda. Bu kitaplarında yazarını bilmeksizin okusam bence derim bunu Agatha ablam yazmış diye. Tarz hep aynı. Bu yorumu da tüm incelemelere başka sanatçı ilaveleriyle yapacağım sanırım :p Bir öncekinde de Serdar Ortaç gibi demişim mesela.
Agatha Christie
Agatha Christie
mezarında ters dönecek , bunlar nasıl benzetmeler böyle. Ama tabii severek okuyoruz , okutuyor kendini. Sık okusam sıkılırım ama yılda bir iyi gidiyor. Belki birkaç yılda bir daha iyi gider.
Roger Ackroyd Cinayeti
Roger Ackroyd CinayetiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20194,001 okunma
90 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bu kitap bizi anlatıyor. Seni, beni , bizi.. Gerçek anlamda bizi. Çoğumuzda baş karakterin tutkuları mevcut. Sadece kontrolü elden bırakmıyoruz. Mesela diyor ki okuduğum ve belki de bir daha asla kapağını açmayacağım bu kitabı neden sonsuza dek evde tutmak istiyorum. Gerçekten neden yapıyoruz ki bunu? Ama onlar bizim yavyulayımız. Nasıl dağıtalım kütüphanemizi ? Altını çizip kendimizden renk verdiğimiz kitabı nasıl başkalarına verelim ? Ben de yapamıyorum ama çok takdir ediyorum okuyacağı kitabı kütüphaneden alanları veya ben okudum artık bende durmasına gerek yok deyip dağıtanları. Biliyorum ki doğru olan bu. Ama sonra iç sesim diyor ki yok ya sakla bu da senin mirasın :p :D Bizim mesele
Kâğıt Ev
Kâğıt Ev
de ki boyutta değilsede bence bu da bir istifçilik kafası. Biriktirme olayına kapılınca eksikleri bulmak ve onunda rafta yerini alması tutku haline dönüşüyor. Burada da
Yüzyılın En iyi Bilimkurgu Öyküleri
Yüzyılın En iyi Bilimkurgu Öyküleri
kitabı için güzel tekliflerde bulunanlar var mesela
Kineba
Kineba
:P Ama
Kâğıt Ev
Kâğıt Ev
de kitaplarına garajda yer açma adına arabasını arkadaşına hediye eden karakteri görünce tüm teklifler gözümde sönük kaldı :D Hiçbir şeyi abartmamak lazım. Tutku iyidir hoştur da insanı ele geçiriyorsa hiç de sağlıklı bir durum oluşmuyor. Masum görünen bir mesele bile olsa fazlası zarar. Hepi topu üç beş gün ömür sürüp gideceğiz , tek odak noktasıyla ve onu da tam başaramıyorum , vaktim yetmiyor kafasıyla kendine eziyete gerek yok.
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012,2bin okunma
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.