Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emine Yılmaz

"Canlılar söz konusuysa terörle bir yere varılmaz. Hangi gelişmişlik seviyesinde olurlarsa olsun. Her zaman bunu iddia ettim, ediyorum ve edeceğim. Terörden boşuna medet umuyor onlar. Hayır efendim, hiç faydası olmaz. İster beyaz, ister kızıl, isterse de kahverengi! Terör sinir sistemini tamamıyla felç eder."
Reklam
"Ama kendime daha çok acıyorum. Bencillikten böyle söylüyorum sanmayın, hayır. Böyle söylüyorum çünkü gerçekten eşit şartlarda değiliz. Onun en azından sıcak bir evi var. Ya benim! Başımı nereye sokayım? Dövülmüş, haşlanmış, aşağılanmış olan ben nereye gideyim?"
İyi bir hatıra iyi bir şarap gibidir, yalnız içmemek gerekir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Seni benim vücudumdan kesip aldılar, beni uyuşturmadan. Yarımı benden aldılar, en güzel yarımı. Yeniden çık diye senin parfümünle suluyorum kendimi. Hala mektup geliyor sana, açıyorum onları. Günün birinde belki seni çılgınca seven bir aşığının mektubu çıkacak karşıma. Sana bozulmayacağımı düşünüyorum, hatta belki onunla tanışmak, ona senden bahsetmek isteyeceğim.
Kimliğini buldum, fotoğrafın güzel çıkmış, kendi kimliğimle birlikte cüzdanıma koydum; iki fotoğraf üst üste gelecek şekilde yerleştirdim; hiç olmazsa orada birlikteyiz.
Reklam
Bilmiyorum.Sadece küçük mutsuzluklar için ağlıyorum büyüklere ağlamıyorum.
Bu sene çok az kişi bana iyi yıllar ya da mutlu Noeller diledi. Çok tuhaf, insanlar büyük bir mutsuzluk yaşayanlara mutluluktan bahsedemiyor. Anlamıyorum. Aslında tam da büyük bir mutsuzluk halin- de mutluluk dileklerine ihtiyaç vardır, halihazırda mutlu olanların ihtiyacı yoktur. Mutsuz olduğunuzda, sanki herkes öyle kalmanızı diliyor. Sonsuza kadar
Ne zaman kendimi teselli etmeye kalksam, acı çekmeden öldüğünü düşünsem, daima, ukala bir sersem çıkıp, emin olamazsın, şuurunu kaybetmiş birinin beyninin içinde olup bitenleri asla bilemezsin diyor... "Öyle hemen rahatlama" diyor yani
Hüngür hüngür ağlayanlar oluyor. Böyle ağlayamadığınız için kendinizi iyice aptal hissediyorsunuz. Onları teselli edesiniz geliyor, "Haydi ama, göreceksin, zamanla geçecek her şey" diyecek oluyorsunuz.
İyiyim desem inanmayın; kötüyüm desem, o da doğru değil. Yuvarlanıp gidiyorum işte.
Reklam
Boynuz Burnu'nda küçük bir yelkenlideyim. Deniz beyaz, gök siyah. Yelkenleri indirdim, kamaranın dibine çömeldim, başımı ellerimin arasına aldım. Ortalığın yatışmasını bekliyorum. İyimserim, yatışacağına inanıyorum. Fırtınalar, kar gibi sonsuz değildir.
Eşyanın güzelinden anlayan o, niye beni seçmişti? Ben ki, hiçbir özgün üslubu olmayan, 20. yüzyıla ait kaba saba, kendi kendine düz duramayan, eğri bacaklı, bir bacağı diğerine göre kısa, sıradan bir eşyayım. O ise benim kısa bacağımın altına sıkıştırılan takoz olarak beni ayakta tuttu, onun sayesinde dik durabildim. O benim pasını aldı, beni temizledi, beni parlattı. Buna karşılık onu güldürdüm. Ağlattım da ama.
Bir porselen gibi nazik ve dayanikliydi.Cesaretliydi. Bana, kimsenin begenmedigi bana, kirk yıl dayandı.
Yalnızlık,özgürlük için ödenen bir bedeldir.
Sayfa 118Kitabı okudu
Yabani bir kuşum, beni okşamak zordur, kendi kafama gore yaşayan bir kuşum, canim nereye isterse oraya gidiyor, içimden ne yapmak geliyorsa onu yapıyorum. Başkalarinin varligindan rahatsiz olan bir kuşum, beni evcil­leştirmek zordur, başkalanndan korkan ama "Tüylerin en kadar güzel !" cümlesini duyabilmek icin yine de başkalanna ihtiyacı olan bir kuşum, yalniz kalmamaktan korktugu kadar yalniz kalmaktan da korkan bir kuşum.
Sayfa 118Kitabı okudu
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.