“Hava kuş için ne ise, zamanın da düşünce için öyle olduğunu, nasıl ki kuş ilerlemek için iki kanat vuruşu arasında havadan destek alırsa, insanın da iki düşünce arasında düşmemek için zamana dayandığını biliyorum; havanın gökyüzü olduğunu, zamanın Tarih olduğunu biliyorum; gökyüzünde atmosferin homojen olmadığını biliyorum: Yan yana iki nokta farklı baskılarla karşılaştığında, rüzgâr vardır; biliyorum ki artık yer değiştiren sadece kuş değildir, kuşu alıp götüren de, etrafında dönüp dengesini bozan da havanın kendisidir; zaman için de aynı sözkonusu olduğunu biliyorum: Yan yana gelen iki gün çok kuvvetli bir baskıya maruz kaldığında, zamanda ilerleyen şey insanın düşüncesi değildir artık, ilerleyen, insanın dengesini bozan ve onu yerinden eden zamandır.”
“Suçum ne olur?”
“Zekâyı çarçur etmek. Kadınların enerjilerini ev ve çocuk bakımıyla boğmayı doğal bulan bir toplum kendi kendinin düşmanıdır ve bunu fark etmez.”