Nihayet bitti. Bir sürü karakteri olan ve herbiri karmasik iliskiler yumagi icinde yer alıyor. Daha önce Tolstoy hakkında okuduğum yazılarda bu kitapta yer verdiği kişi ve olayların aslında kendi hayatının bir kısmını anlattığı yönündeydi. Hatta Levin bizzat kendisi olup, kardesi nikolay da tolstoy'un kardesini simgeliyor. Anna karakterini hezeyanlı ve asla mutlu olmayacak bencil bir kadın olarak görsemde kitabı okudum bitti . Önerir miyim? Bilmiyorum .
Anna KareninaLev Tolstoy · Dorlion Yayınları · 201839,1bin okunma
Bu kitabı yaklaşık iki aydır bitirmeye çalışıyorum. Her okuduğumda içim parçalandı. Okumamı yarıda kesip canımın içi kediciğim Louis’ime sarılıp durdum. Ve bir yandan eski mısırlılar kedilere tanrı olarak taparken, orta çağ avrupalıları onları şeytanla ilişkilendirmesi ve bu kedicikleri torbalara koyup kem merkezinde yakmaları ve bunun bir süre sonra festival havasına bürünmesi tüylerimi diken diken etti. dediğim gibi okuma uzun sürdü . Kitabın konusuna gelirsek Ortaçağ Fransa’sında matbaa işçilerinin açlıkla mücadelesi ve ustanın kedisine işçilerden daha çok değer vermesi üzerine işçilerin isyanı ve usta ve karısının canını yakmak için kedilerini tutup işkence etmeleri üzerine kitabın yazarı güzel bir araştırma yapıp kaleme almış. Kitap güzel bir araştırma kitabı ama okurken çok üzüldüm. Özellikle benim gibi kedisi olan arkadaşlar okumakta zorlanabilir. Keyifli haftalar
Büyük Kedi KatliamıRobert Darnton · Koç Üniversitesi Yayınları · 201596 okunma
Bu kitap yılbaşı hediyesi olarak geldi. Okumam konusunda çok ısrar yapıldı.Evet kitap gerçekten güzeldi sadece sonu pek tatmin edici gelmedi mantıklı bir son beklemiştim ama pek bulamadım gibi. Okunur mu ? Okunur.
Yüzüncü AdAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20186,8bin okunma
Tek solukta başlayıp bitirdiğim bu güzel kitap beni çok etkiledi. kedilere nankör ve bencil derler ya işte bu 125 sayfalık romanda insanların ne denli bencil ve nankör olduklarını okuyoruz .keyifli okumalar :)
“şinako artık gecimini kendi saglamak zorundaydı. ancak kedisi lili nin saglıklı beslenmesini saglıyordu. lili nin yastıkları kendi yastıklarından bile kalındı.
bir zamanlar ustune dusmedigi halde simdi nasıl da lily ye özen gösteriyordu.
şozo eski karısının evden gitmesinin de, bu zavallı hayvanın zamanında acı cekmesinin de sorumlusunun kendi kişiligi oldugunu fark etti.
yeni karısı onu eve almıyordu.
artık evim diyebilecegi bir yeri bile yoktu.
ve bu sabah kendi evine giremeyip buralara sürüklenmişti."
j. tanizaki
“şozo, annesinin ve karısının ona kendi ayakları üzerinde duramayan, geri zekalı bir çocuk muamelesi yaptıklarının farkındaydı ve bu duruma çok üzülüyordu. ama dert yanabileceği bir dostu olmadığından hepsini içine atmak zorunda kalıyor, kendisini yalnız ve çaresiz hissediyordu. bu, lili’ye olan aşkını daha görkemli kılıyordu. bu yalnızlığa olan esaretini ne şinako ne fukuko ne de annesi anlayabilirdi. sadece lili, hüzünlü gözleriyle esaretin zincirini parçalayarak ona huzur verebilirdi."