Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayten

Ayten
@aytennsenoll
5 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
"Evlerimizi İslamlaştırmanın, yaşadığımız dünyayı İslamlaştırma yolunda atılmış en büyük adım olduğunu bileceğiz."
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
Örtüde 70 Esma
Örtüde 70 EsmaNuriye Çeleğen
8.9/10 · 857 okunma
"Ey Rabbine itaat edip huzura eren nefis!" "Hem hoşnut edici hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön!" "(İyi) kullarımın arasına gir!" "Cennetime gir."
Fecr sûresi; 27,28,29,30Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Örtüyü yalnız başını örtmek bilmek. Ruha, kalbe, söze örtüyü sirayet ettirmemek.."
"Örtünün ilk yansıdığı yer kadın için de erkek için de gözlerdi."
Reklam
"İnsan ne kadar nefsi ile hareket ederse o kadar sabırsızdı."
"Sana uzaklığımız kadardır nefsimize yakınlığımız, Sana yakınlığımız kadardır nefsimize de uzaklığımız."
"Öyle hassas duygularımız var ki bir bakışla kırılacak, bir bakışla incinecek. Öyle duygularımız var ki söze gelmeyen, söz edilmesini istemeyen, dile düşmeye tahammül edemeyen."
"Çekirdeğin toprak örtüsü altında kabuğunun çürümesi gibi kadın nefsinin kötü(menfi) duyguları örtü ile çürüyor. Nefsin sertliği gidiyor. Örtü, nefsi diğer emirlere karşı da yumuşatıyor."
"Ağacı budamak ağaca zulüm değil, güçlenip serpilmesi için bir mükâfattır. İmam-ı Rabbanî zindanda bildi cemal ile celal arasında duran incecik perdeyi ve yine zindanda bildi dünyanın ahirete nisbeten zindan olduğunu."
Reklam
"Girdiğinde kapıyı yavaşça aç, çıktığında ise kapıyı yavaşça kapat. Bu dünya öyle bir yer ki haktan ibarettir. Canlı cansız, dilli dilsiz herkesin bir hakkı vardır. Kapıyı hoyratça çarpıp gidersen kapı senden hakkını, seni kendisine tekrar muhtaç ederek alır."
"Bilmek, anlamak demek değildir."
•İmam-ı Rabbanî
"... o güçsüzlükte küçük bir kız çocuğu için güçlü olmaya çalışmak..."
"...lakin insan bir şeyi büsbütün yapamıyorsa da tamamen terketmemeli, az çoğa işarettir."
"Bilirsin, bazen insan nasibine gider bazen de nasip insana gelir."
"Yaşadığımız, ruhumuzu sıkan veya bedenimizi hasta eden düşünceler veya haller, mümin kalbin hakikat arayışının ayak sesleridir. Bildiğin gibi insanın bir yatay bir de dikey tarafı vardır. Dünyaya bakan yeme, içme, uyuma, insanlarla ünsiyet bu yatay çizgidedir. Maneviyat, sevgi, cömertlik, cesaret, korku gibi haller ise dikey tarafıdır. İnsan yatay âlemde ihtiyaçlarını gidererek dikey alemde ilerlemek için güç kuvvet toplar. Ne zaman ki bu gayeden çıkıp nefsin heva ve heveslerine aldanarak ihtiyacından fazlasını arzularsa, ruh bundan rahatsız olur ve akla kendini daralma, sıkılma olarak yansıtır. Yani her sıkıntı bize maneviyata yönelmemiz için bir uyarıdır. Biz sıkıntı sanarız fakat yaşadığımız başlı başına bir rahmettir. En basitinden, abdest almadan önceki ruh halimizle, abdest aldıktan sonraki ruh halimiz aynı değildir. Maddeciler suyun tesiri derler, doğrudur fakat suyu yaratan kimdir? İnkârları bile imanı haykırır. Yaşadığın her daralma halini böyle yorumlamak, anlamak bile ferahlığa ilk adımdır. Veliler bu yüzden dertlerden, hastalıklardan hiç korkmazlar. Çünkü bilirler ki her sıkıntı onları bir üst makama çıkaran basamaklardır."
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.