Sâdi'nin Beharistan'ını karıştırdım bu mübarek Cuma gecesi.
Ne güzeldemiş! Ebu Ali Rudbarî'nin sözleri: "En dar mahpus, size karşı
olanların arasında yaşamaktır."
Bir kez düşün, ne bekliyodun bu gençlikten? Ne verdik onlara? İnanç mı? Bir baltaya sap olmanın erdemlerini mi? Sen ne diyorsun yahu, çocuklar önlerindeki
örnekleri gördüler, diplomalı işsizler ordusu. Sen onu benim külâhıma anlat.
Ne ideali? Hangi umudu verdik. Umutsuzluk insanı her yere götürür. Evet,
tabii, intihara bile. Yanılıyorsun, senin tuzun kuru ve hep kuru kalsın
istiyorsun. Nesnel açıdan bak olaylara. Şu ya da bu eylem dolayısıyla yargıya
varma. Korkuyosun sen. Gerçekleri görmekten korkuyosun. N'olur bugün dükkânlar kapalı olmuşsa? Etini yiyemeyeceğin için mi küplere
biniyosun?
Düşsen de önemli değil!
Tekrar ayağa kalkabilirsin!
Düşmüşken yönünü göğe çevir, gökyüzüne bak!
Mavi gökyüzü bugün de senin için sınırsızca genişliyor.
Sana gülümsediğini görüyor musun?
Aya! O zaman sen yaşıyorsun!