Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

basucumda_kitap

… rüya hünerli bir sihirbazdır, varlıkların boyutlarını ve birbirlerine olan uzaklıklarını değiştirir, yan yana uyuyan kişileri ayırır, birbirine uzakta kişileri kavuşturur…
Reklam
Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.
Yelkenler teknenin adaleleridir, bunu anlamak için biraz çaba gösterdiklerinde nasıl da şiştiklerini görmek yeterlidir, fakat tıpkı adalelerde olduğu gibi, devamlı olarak kullanılmadıkları takdirde gevşerler, yumuşarlar ve güçten düşerler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beğenmek, sahip olmanın en iyi şekli, sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek.
Reklam
Senin gibi bir deniz adamının bilinmeyen ada kalmadığını söylemesi çok tuhaf, ben bir kara adamı olmama rağmen bilinen adalar dahil tüm adaların ayak basılmadıkları sürece bilinmeyen ada sayıldıklarını biliyorum.
Ben senden ne denizci istiyorum ne de kaptan, tek istediğim bir tekne.
Her biri bir hortuma yakalanmış, dönüyordu. Kim bilir nereye ineceklerdi.
Bir bahçe için bir ormana benzemekten daha fazla bir güzellik tasavvuru mümkün müdür?
Reklam
Saklan, çemberi yar, bir ağaca tırman… Eninde sonunda hangisi daha iyiydi? Dert şu ki, bunlardan ancak bir tanesini yapabilirsin.
Acaba bir yangın, dört nala giden bir attan daha mı hızlı ilerler?
Zira savaş ne kadar uzun sürerse, ömrümüzün o kadarından vazgeçmek zorunda kalacağız.
Annelerin hiçbiri birbirine bakamıyor; kendi acısının başka bir kadının gözlerine yansıdığını görmek çok fazla acı veriyor.
Reklam
Sırlar içinde sırlar. Bu yolculukta keşfedecekleri şey bu muydu? Annelerinin şu iç içe geçen değerli Rus bebeklerinden biri gibi olduğu muydu ve eğer bu doğruysa, onlar gerçekten en dipte saklanan bebeği görebilecekler miydi?
Oysa her veda çizginin neresinde durduğun fark etmeksizin, iki tarafı ateşten gömlekmiş.
Hayallerimizin yamasının, hayatlarımıza her zaman tutmayacağını öğrenmek…
Küçük dünyamda hayallerim beni avutan güneş, yarına dair umudumsa içimi ısıtan bir tas sıcak çorba olurdu.
Zavallı Kont satranç partisi yapmak ve başkasının mutsuzluğunu arayarak kendi mutsuzluğuna bir avuntu bulmak için güzel Julia’nın evine gidiyordu.
Yüksek sesle söylenen bir sırrı saklayarak, kimse için bir bilmece olmayan bir şeyi gizleyerek, yapay görüntüleri örterek, böyle mi yaşadık biz, Tristan?
Reklam
”Yaşamım bir su sızıntısı gibi elimden akıp gidiyor,” diyordu, kanımın çekildiğini, kafamın uğuldadığını duyuyorum ve eğer hâlâ yaşıyorsam, yavaş yavaş öldüğüm için…
Bu sefalet değil mi? Sıkıntı değil mi? Ben kendimin miyim? Ben, ben miyim? Niçin bedenimi ve ruhumu çaldın?
İnsanoğlu için toprağından edilmek kadar büyük zulüm yoktur.
Sayfa 216 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ya bu sürgünlük sonuna kadar sürdürülürse bu insan soyunun en büyük, en korkunç savaşı, en bağışlanmaz, işkencesi zulmü olmaz mı?
Sayfa 141 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bu gurbet elde tek başına kalınca. O, kuşlarla, çiçeklerle, boncuklu arılarla konuşur.
Sayfa 130 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu