"Elif 'i olmayan, Elif' ini kaybetmiş bir fetihim ben!"dedi. Hiçbir şey anlamamıştım. Sonra önündeki kağıda Arapça feth kelimesini yazdı.
" Bak hocam, bu kelimenin içinde Elif olmadığı sürece Fatih olmuyor. Bende Elifsiz Fatih olamayacağım "
‟Eğer sonsuz olmak istiyorsak, birbirimizden asla... Ama asla ayrılmayacağız! dudaklarını bastırdı birbirine. ‟Eğer ayrılırsak...Sonsuzluk bozulur. buna izin vermeyelim!”
"Nasıl güzel sarıldığına...Ne kadar güzel sevdiğine...Güven dolu kollarına...Hayranlıkla izledim. Kalbine âşık olmuştum ben. Her şeyinle... Kalbinle kusursuz bir adam olduğunu düşündüm!"
‟Yanındayken hep olabildiğince az konuşurdum. Neden biliyor musun? Çünkü benim seni sevdiğim gibi senin beni sevmediğini biliyordum en başından beri...Zamanımızın kısıtlı olduğunu ve bir gün benden gideceğini...Bu yüzdendi az konuşmamın sebebi. Susup, sevdiğim adamın sesini kulağıma, yanında olup yüzünü hafızama kazıyayım diye ; çünkü seninleyken konuşmayı seçseydim eğer, günün birinde yalnız kaldığımda kulaklarımda senin sesin olması gerekirken, kalbimde pişmanlık dolup taşacaktı. Zaten canım acırken, üstüne bir de keşkelerin yükü eklenecekti. Ağır gelirdi. Çok ağır... ”
Sevgiydi masalın kötü karakteri; birine beslediğin aşktı . Her masalın olduğu gibi bu masalın zehirli elması da oydu, kötü kalpli cadısı da. Aşkın ta kendisi!