yurttaşlarını öldürtmenin, dostlara ihanet etmenin, acımasız, inançsız ve dinsiz olmanın adı erdem değildir. tüm bunlar insana hükümdarlık kazandırabilir, ama san kazandıramaz.
birinin güçlenmesine omuz veren bir diğer kişi kendi sonunu hazırlar; çünkü o güç, o kişi tarafından ya kurnazlıkla ya da zorla sağlanmıştır; güç kazanan kişi bu iki seçeneğe de kuşku ile bakmalıdır.
kendini boşuna harcamış olur insan
dilediğine erer de mutluluk duymazsa.
yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa.
döve döve demokrasiyi yerleştiriyorlardı!.. kim kendilerinden farklıysa, kim çoğunluğa göre yaşamak istemiyorsa, onun kafasını kalın tahta sopalarla kırıyorlardı.
sonra, onlar vurdu biz büyüdük... biz büyüdük onlar vurdu...
ben bu ülkede, hep gitmekle kalmak arası yaşadım... doyasıya sevmekle, bütün varlığımla nefret etmek arasında gittim geldim...
bu ülkeyi anlamak ve ona bağlanmak istedikçe ona hep yabancı kaldım; hep aykırı, hep düşman...
onu en çok ben tanıyordum ama ilk anda gözden çıkarılacak olan yine bendim... ona en çok ben üzülüyordum ama yine de sığıntıydım burada sonuna dek...
"bu öküzün adı fugui. sadece bir ismi var." diye yanıtladı.
"ama sen az önce birkaç tane daha isim saydın."
...
"tarlayı yalnız başına sürdüğünü anlamasından korkuyorum, bu yüzden onu kandırmak için birkaç tane isim sayıyorum. etrafında, diğer öküzlerin de onunla beraber tarlayı sürdüğünü duyunca üzülmez, daha verimli çalışır."
anayasa'nın dediği gibi, herkes hür ve eşit doğmaz ama herkes eşit hale getirilir. her insan diğer herkesin suretidir; o zaman herkes mutlu olur çünkü sinmelerine yol açacak, kendilerini kıyaslayacak dağlar yoktur.
"düğmenin yerini fermuar alır ve insan şafakta giyinirken düşünmeye, felsefi düşüncelere dalmaya ve dolayısıyla da melankolikleşmeye ayıracak bir saat bulamaz olur."
"eh, sonuçta tek kullanımlık mendillerin çağı bu. burnunu bir insana doğru sümkürürsün, kağıt mendille silersin, mendili atıp sifonu çekersin, sonra bir başkasına uzanırsın, sümkürürsün, silersin, sifonu çekersin..."