Beni ayakta tutan sen ve şiirlerim. Bir döngü bu. Tüm karamsarlığımın ve umutsuzluğumun birbirini takip etmesi, senin yanına gelmem ve şiirlere açılmam. Döngünün kilit noktaları yaşadığım kırılganlıklar. Kitabıma ve kalemime sarılmadan ayakta kalmam çok zor.
22.01.2021/B.Y
Felsefe, gürültü içinde sessiz; kalabalık içinde yalnız olma sanatıdır -bu anlamda ve bu bakımdan, gerçekten de bir sanat sayılmalıdır. En azından, "sanat", zor ve beceri isteyen karmaşık bir işin üstesinden başarıyla gelme anlamını taşıyorsa...
Çünkü kişi ancak kendi yaşadıklarından; ve yine ancak kendi yaşadıkları aracılığıyla başka kişilerin yaşadıklarından (ve yazdıklarından) birşeyler edinebilir.
İnsanın sahip olması gereken erdem ler, alçakgönüllülük, uyumluluk (sobrietas), herkese kendisine düşenin verilmesi anlamında adalet (iustitia) ve insanı Tanrı'yla birleştiren dindarlıktır (pietas).
Yeni özgürlük, derin bir güvensizlik, güçsüzlük, kuşku, yalnızlık ve kaygı yaratacaktır. Bireyin başarıyla ayakta durabilmesi için, bu duyguların hafifletilmesi gerekmektedir.
Herkes bir potansiyel rakip olduğundan, çevresindeki insanlarla olan ilişkisi, düşmansı ve yabancı bir ilişkidir artık; özgürdür, yani yalnız, soyutlanmış ve dört bir yandan gelen tehditlerin ortasındadır.
Yaşamında, sevdiklerin -ve, seni sevdiklerini söyleyenler- senin özlediğin ön-düşüncesiz, hazırlıksız, kendiliğinden, geldiği gibi birlikteliğe hazır olsalardı, girebilselerdi, mesele olmazdı ki — ama değiller...