Benim beklediğim aşk başka.
O bütün mantıkların dışında.
Tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey.
Sevmek ve hoşlanmak başka.
İstemek bütün ruhuyla,bütün vücuduyla,her şeyiyle istemek başka.
Aşk bence bu istemektir.
Mukavemet edilmez bir istemek...
bir ruh ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza lüzum bile görmeden meydana çıkıyordu
biz o zaman sahiden yaşamaya
ruhumuzla yaşamaya başlıyorduk.
Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir?
"Bir ümidim yok. Bu sondu. Artık hiçbir şeyin değişmesine imkan yok,
lüzum da yok...
Demek böyle olması icap ediyormuş.
Yalnız söyleyebilsem...
Bir kişiye olsun içimdekileri dökebilsem...
Bunu sahiden istesem bile
artık böyle bir insan bulmama imkân yok...
Bende arayacak hal kalmadı...
Kalsa da aramam... "
Bir kitabımı benim için
aşırı değerli birine
vermiştim,
Ertesi gün bana şöyle dedi:
" altını çizmek için
sabırsızlandığım cümleleri,
altı çizilmiş şekilde
bulmak ; bu dünyaya
karşılaşmak için değil,
kavuşmak için geldiğimizin
resmi kanıtıdır. "