Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zelal

Zelal
@benvepavese
Kabil’in Habil’i öldürdüğü günden beri hiç dinmedi acılar, çünkü insanların insanlar için koymuş olduğu bütün yasalar tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi taneyi eleyip samanı tutar.
Kamu
Eskişehir
23 Eylül
869 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
309 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Spoiler içerir.
Norveç edebiyatından okuduğum ilk kitap oldu ve sanırım son kitap olacak. Kitabın konusu dört kardeş arasında miras paylaşımını konu alıyor ve en büyük çocuğun gözünden dinliyoruz anlatılanları. Aslında miras üzerinden anlatılan konu hemen her ailede görebileceğimiz evlat ayrımı ve maalesef bunu yapan kişi en çokta kitaptaki 'anne' karakter. Bu karakter üzerine çok şeyler yazmak istiyorum ama o nokta atışı kelimeleri bulamıyorum, sanırım en yakın cümle 'yaptığı her kötülüğü iyi niyetle yapıyor olması' ve belki de farkında bile olmaması. Kitabın yarısı mirasın nasıl paylaşılacağı ile, diğer yarısı babası tarafından istismara uğrayan en büyük kızın başından geçenlerle, bu durumun hayatının kalanına nasıl yön verdiğiyle geçiyor. Maalesef aynı şeylerin tekrar tekrar anlatılması, kitabın akıcılığının olmaması, sonunun çok yavan kalması sebebiyle beğenmedim. Tavsiye edilebilecek kadar iyi bir kitap olduğunu düşünmüyorum.
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,725 okunma
Reklam
80 syf.
2/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Okuduğum en kötü kitaplardan olabilir, çeviriden mi kaynaklanıyor bilemiyorum ama hiçbir duygu uyandırmadı bende, tamam duygu uyandırması şart değil fakat duygu uyandıramamasıyla birlikte didaktik hiçbir şey de barındırmıyor kitap, tamamen vakit kaybı. Önermiyorum.
Aldatma
AldatmaHarold Pinter · Mitos Boyut Yayınları · 201471 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Roma'nın en iyi İmparatorlarından biri olan Hadrianus. Antik Yunan meraklısı bir imparator. Yourcenar'ın Hadrianus'u. Bir imparator, bir kraliçe günlük hayatında nasıl davranır, nasıl düşünür, nasıl yer-içer, bunlar hep merak ettiğim şeylerin başında gelirdi. Kitabı okuduktan sonra merakım bir nebze azaldı diyebilirim. Bana göre Yourcenar oldukça kıvrak bir zekâya sahip, bir imparator gibi düşünmeye çalışmak ve ortaya böyle bir eser çıkarmak fikri bile buna yeterli bir kanıt olmaz mı sizce de? Bence olur. Kitapla ilgili söyleyecek pek bir şeyim yok, okumadan önce Hadrianus'u araştırmanızı öneririm böylelikle Yourcenar'ın yaratmış olduğu Hadrianus ile gerçek Hadrianus'u karşılaştırma olanağınız olur, hangisini daha çok seversiniz bilemiyorum ama Yourcenar'ın Hadrianus'u bende güzel bir yer edindi. Okuyacak olan herkese iyi okumalar.
Hadrianus'un Anıları
Hadrianus'un AnılarıMarguerite Yourcenar · Helikopter Yayınları · 2017183 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
359 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Mükemmel, mükemmel, mükemmel... Kemal Tahir Malatya Cezaevindeki tecrübelerini İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Türkiye'yi anlatmak için kullanmıştır bu kitabında. Baş karakter Murat'ın(İstanbullu) gözünden cezaevindeki yaşamı okuyoruz ve cezaevine Malatya Genelevi'nden gelen kadınlarla birlikte Murat'ın cezaevindeki ortama bakışı bambaşka bir hâl alıyor. Kitapta o zamanların Türkiyesi'nden çokça izler bulmak mümkün. Erkekliğin yüceltilip, kadınlığın hor görülmesi, genelevine küçücük yaşta bırakılmış kadınların başına neler geldiğinin asla umursanmaması, kadına cezaevinde bile huzur olmaması, din adamlarının riyakârlıkları, Allahtan peygamberden dem vurup dini kullanmalarına kadar birçok şeye yer vermiş Kemal Tahir. Murat'ın odasında yer alan Nâzım Hikmet'in fotoğrafından, Murat'ın özellikle dinle alakalı sorgulamalarından, hükümete, din adamlarına olan eleştirel bakışından anlıyoruz ki Kemal Tahir romanda 'Murat' olarak kendini resmediyor. Kitabı okuduktan sonra fark ettim ki o günlerden bugünlere değişen çokta bir şey olmamış, kadına bakış değişmemiş, sorgulamayan insan sürüsü çoğalmış, o günler ile bugünler arasında hiçbir fark yok ne yazık ki. Hani 'yattığı yer incitmesin' diye çok güzel bir söz vardır, kitabı okuduğum süre boyunca Kemal Tahir için hep bunu düşündüm. Keşke ertelemeyip daha erken okusaymışım diyorum, umarım inceleme ikna edici olur ve bir an önce okumaya başlarsınız :)
Karılar Koğuşu
Karılar KoğuşuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20201,077 okunma
71 syf.
10/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Kitabı
Barbaros
Barbaros
alıntılarından sonra okumaya karar vermiştim, itiraf etmeliyim ki bu kadar duygu yüklü bir şey okuyacağımı tahmin etmemiştim. Héloise dayısı aracılığıyla dönemin ünlü filozofu Abélard ile tanışır ve ondan ders almaya başlar, bu süreçte ilişkileri ilerler. Daha sonra dayısı yüzünden ayrılmaları, Héloise'nin hamile olduğunun anlaşılması üzerine tekrar biraraya gelme çabaları ve en sonunda Abélard'ın hadım edilmesi(dayı ya da azmettirdiği biri tarafından) şeklinde gelişiyor olaylar. Burada Héloise için kısa bir şeyler yazmak istiyorum. Yaşadığı dönemi göz önünde bulundurursak oldukça zeki, sorgulamayı seven, ileri görüşlü bir kadın. Çocuğu dünyaya geldikten sonra bile evlenmeye sıcak bakmamış, evliliği ticari bir şey gibi nitelemiştir, öyle ki evlenmeyi reddederek Abélard'ın metresi olmayı bile teklif etmiştir. Burada elbette metres olmayı teklif etmesini ileri görüşlülük olarak gördüğümü söylemiyorum, o dönemde bir kadının evliliği bu şekilde yorumlaması beni şaşırttı açıkçası. Héloise ile ilgili söyleyeceklerim bu kadardı. Son olarak ise kitabı mutlaka okumanızı isterim, kesinlikle bir başyapıt.
Abelard ve Heloise: Mektuplar
Abelard ve Heloise: MektuplarRonald Duncan · Mitos Boyut Yayınları · 20022,404 okunma
Reklam
104 syf.
4/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Şiir biçiminde yazılmış düzyazı gibi öyle ki bazı yerlerde roman mı okuyorum diye sordum. Ben şiirde cümlelerin, kelimelerin -gereksiz yere- tekrarlanmasını sevmiyorum, Ali Lidar bunu sıkça kullanmış. Alengirli Şiirler ve birkaç şiiri dışında diğerlerini sevemedim herhangi bir duygu uyandırmadı bende.
Alengirli Şiirler
Alengirli ŞiirlerAli Lidar · İthaki Yayınları · 20154,980 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Filozof da olsan ne yazık ki çağının düşüncesinden etkileniyorsun. Schopenhauer'le kavga ederek okuduğum bir kitap oldu. Aşka dair fikirlerine kısmen katıldığımı söyleyebilirim fakat kadınlara dair fikirleri çok sinir bozucu, kitap boyunca kadınların yalnızca soyun devamını sağlamaya yarayan varlıklar olduğunu yazıp durmuş. Schopenhauer gibi birçok filozofun da kadınlarla ilgili düşünceleri bu şekilde. Söz konusu kadınlar olunca neden bu kadar yersiz fikirleri olduğunu irdeledim ve Simone De Beauvoir'in şu sözünün konuya açıklık getirdiğini düşünüyorum: "Kadını götürüp mutfağa ya da süslenme odasına kapatıyor, sonra da ufkunun darlığına şaşıyoruz; kanatlarını kesiyoruz, sonra, uçamıyor diye yakınıyoruz."
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)Arthur Schopenhauer · Say Yayınları · 202013,3bin okunma
240 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap yedi hikâyeden oluşuyor ve teması genel olarak ilişkiler üzerine. Yazardan daha önce Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği'ni okumuştum ve Gülünesi Aşklar'dan daha iyi olduğunu düşünüyorum. Çoğu yerde sıkılarak okudum sadece en sonda yer alan Edward ile Tanrı hikâyesini beğendim, çok kötü değil ama mutlaka okuyun diyebileceğim bir kitap da olmadı maalesef.
Gülünesi Aşklar
Gülünesi AşklarMilan Kundera · Can Yayınları · 2018963 okunma