Bir sebep bul varlığını önemseyen biri ya da varlığını önemsediğin birini düşün bırakma kendini bir ümit bul bir çocuğun gözlerine bak ya da bir kitabın kapağını bırakma kendini bir heyecan bu gökyüzünü izleyip yarınları düşün ya da yeryüzüne izleyip bu günlere bırakma kendini bir azim bul engelini aşık huzura duran birini gör ya da engelleri sırtlanıp huzura giden birini bırakma kendini bir sevinç bul soğukları aldırmadan açan gülleri kokla ya da günahsız çocuklara bırakma kendini bir teselli bul tanımayı başına gelen en iyi şey kabul ettiğin insanları düşün ya da yaptığın tüm iyilikleri bırakma kendini bir yüz bu gözleri görürsün ya da dili ile değil gönlüne konuşsun bırakma kendini Bir el bul söyle ne söyleyeceksen kırmadan incitmeden ya da dinlene duymadıysan kırmadan incitmeden bırakma kendini bir insan ol bedeni ruhun ve kalbin yükte hafif pahada ağır olsunlar bırakma kendini bir sebep bul varlığını önemseyen biri ya da varlığını önemsediğin birini düşün bırakma kendini
Bedenim büyüdü ben çocuk kaldım diyordu bir şarkısı hakikat çoğu insan için durum budur bugün boy uzar sakallar çıkar beden gelişir yüz değişir ancak o yetişkin bedenin içerisinde bir çocuk vardır insanlar bedene kadar veya diski muamelesi yaparak iş verir sorumluluk verir emanet verir ancak ruhu çocuk olduğu için çoğu zaman verileni kaldıracak
Emek kritik bir kelime çünkü her şeye emek istiyor bahçe yemek istiyor biri sevmek istiyor bir ilişki emek istiyor emek olmadığı zaman ne kadar güçlü ne kadar güzel ne kadar tatlı da olsa bir şeyler zaman içerisinde zayıflıyor çirkinleşiyor acılaşıyor dolayısıyla emek şart her zaman insanın içinde taşıdığı kabiliyetler ve yetenekler de emek
Hayat mükemmel değil insan hiç değil bir allah mükemmel oda mükemmeliyeti değil o zaman mükemmelliyetçi olmamak gerek eksiğine kusuruna rağmen sevebilmek gerek olduğu kadarına razı olmak olmayacağı beklememek gerek her şeyin en iyisine layık olmak gibi zırvaları yeniden sorgulamak gerek olduğu kadar olmadığı kader diyebilmek gerek bir işi murad etme olduysa inat etme haktandır o reddetme görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler diyen büyükleri hem kulaklık hem gönül vermek gerek girmezsen eğer sevdiğimiz ne çare eldekini sevmeliyiz diyenlerin teslimiyetini kazanmak gerek .
Kardeşim iki senedir ud dersi alıyordu.Çalmayı öğrenip ,bir hayli ilerleyip hatta bir de küçük bir konser de verince ben hallettim bu işi deyip udunu bir süre hiç eline almadı.Derken geçen günlerde istediğimiz üzerine udunu eline alıp çalmak istediğinde udunun kendisinin düzeltemeyeceği şekilde akordunun bozulmuş olduğunu fark etti ve udunu çalamadı.Akordunu yapması için udunu hocasına götürdüğünde hocası bir doktor edası ile udu şöyle bir elinde inceledikten sonra akordunu yapmaya çalışırken kardeşime dönüp udunu küstürmüşsün demiş.Kardeşim ilk kez duyduğu udu uzun süredir eline alıp çalmamışsın udunu yani udunu küstürmüşsün.Bu yüzden akordu bozulmuş demiş...
Çok manidar geldi bana bu tespit ve bu ifade.Her ne kadar ben udi olmasam ve bu nedenle udumu küstürme gibi bir durumum olmasada kardeşimin uzun süre ilgisiz kalması nedeniyle küstürdüğü udu gibi benim de ilgisizliğim nedeniyle küstürdüğüm çok sayıda insan var belki.Belki diyorum çünkü insanlar udlar gibi hemen tepki vermiyorlar küslüklere...
Yön yön sarılmışım ne yana baksam
Sarılan olur da saran olmaz mı ?
Kim bu yüzü çizen sanatkar ressam ;
Geçip de aynaya ,saran olmaz mı ?
Bir parçacığım ben ,bütüne hasret
Zaman dönedursun ,o güne hasret
Ruhumda zamanın üstüne hasret
Edebiyat boyu bir an olmaz mı ?
İçimde uzayan her yol
Çıkar gider dosta doğru
Menekşe,nergis,ıtır gül
Kokar gider dosta doğru
Zamanım yoğrulur gamla
Birleşir sabah akşamla
Ilık kanım damla damla
Akar gider dosta doğru.