Bütün tezahürleriyle İslam’ın ana meselesi, Allah’a gidiş ve Allah’tan insana geliş şeklindeki ve müslümanın kalbinin kasılıp gevşemesi niteliğindeki şu çifte harekettir:
“Doğrusu biz Allah’a aidiz
ve muhakkak O’na döneceğiz.”
Bakara, 156
Bugün çağımızın en temel ve hayati davası, Batı tipi ilerlemenin ve Batı tarzı büyümenin intihara sürükleyen mitolojisinin kökten sorgulanıp tartışma konusu yapılması davasıdır.
Başımızdaki musibete benlik penceresinden baktığımızda onun adı gam, tasa ve kederdir. Ancak bir başka insanın gözünden kendi musibetimize baktığımızda onun adı nasihat ve ibrettir. Melekler gözüyle baktığımızda yaşadıklarımız bir zikir, Rabbimiz açısından düşündüğümüzdeyse bu ancak bir tecellidir. Merkezden uzaklaştıkça başımıza gelenler bir felaket olmaktan çıkıp , bir hizmet ve bir ödül olmaya doğru yol almaktadır.
“En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak… Fakat bir içim var mıydı? Hatta ben var mıydım?” diyen Tanpınar çözümü ne düşünmekte ne de içine kapanmakta bulamadığını ifade ediyordu.Çünkü çözüm dışarıdan bakmaktaydı.
- Seyir Tesellisi