Garaudy, genel olarak İslâm Toplumunu, İlimlerini, Felsefesini, Tasavvufunu, Sanatını (Camî, hamam, ticari ortamlar, matematiksel ve rasyonel mimarî tüm zanaatlar) Şiir değerlerini, Derunî ve Ruhanî Hayatları her bölümü özel ve karşılaştırmalı olarak ele alıyor. Eserin sonlarına doğru ise İslâm'ın ilhamı, yansıması ve akidesi olan "kültür"ünü benimsemek ve "Aydınlanma" çağı denilen bilimci ve pozitivist bâtıl inançlardan zihnimizi kurtarmakla İslâm'ı tanıyabileceğimizi söylüyor. Aşkınlığa ve inanca dayanacak bir toplum için; tarihin birleştirici ve uyumlu olgusunu fark ederek yaşantımızın Allahın hükümranlığı ve dünyanın değişimi gibi asıl meselelerin tarihin uyumuyla mümkün olacağını söylüyor.
Ayrıca eserin -İslâm'ın Batı ile kıyaslanan her bir yanı çok cazip açıklamalarla beyan ediliyor. Bu kitabı, sadece Doğulu/Batılı müsteşriklerin gözlükleriyle İslâm'ı yalan yanlış ve yanlı anlatıp küçümseyenlerin mantığıyla değil, İslâm'ı hakkıyla tanımak ve tanıtmak isteyenlere, gerçekten Müslümanlığıyla, diniyle övünmek isteyenlere, kendi inancını ruhuyla yaşamak isteyenlere -kim olursa olsun fark etmeksizin- hülasa hakikati görmek isteyen herkese özenle okumalarını istirham ediyorum.
Bu eserin yayınlanmasının ardından kalpleri İslâm'a ısınanları anlamak ve aynı duyguları yaşamak için başta müslüman kardeşlerim olmak üzere kafasındaki boşlukları doldurmak isteyen herkese mutlaka okumalarını tavsiye ediyorum.
Dikkat ve özenle okumanız duasıyla.
iyi okumalar...