İnsan kendini kaçak hissettikten sonra hiçbir yerde özgür değildir.
Okur Takip Önerileri
Beyza Köksal tekrar paylaştı.
14) Kadın ve erkek ilişkileri üzerine yazılan her popüler kültür kitabını çok tehlikeli buluyorum. Kadını ve erkeği metaya indirgeyen piyasacı zihnin bakış açısıyla kaleme alınmış kadını erkeğe, erkeği kadına pazarlayan neo-liberal anlayışlı içerikleri yansıtan kitaplardır.
Fakat, bunun gibi, hayattaki her gülünç şeyin altında görünmez bir acı gerçek yok mudur?
Ömer Seyfettin
Ve ulusumuzdan, sezgilerle bezeli özümüzden uzaklaştıkça daha kokuşmuş derinliklere yuvarlandığımız karanlık uçurumun bu ahlak ve bozuculuk, vefasızlık ve bencillik, bayağılık ve miskinlik cehenneminin dibinde, üzgün ve şartlanmış kıvranırken saf ve nurdan, geçmiş, kaybolmuş bir cennetin gerçekten uzak bir serabı halinde karşımda açılır.
Anne
İnsan, hayatının hangi devrinde olursa olsun, anneye karşı daima çocuktur. Gerçekten mert bir yaratılışa sahip bir erkeğin ağlayışı kadar kadında acımayı tahrik edecek bir şey düşünülemez. Bilhassa o kadın anne olursa...
Sayfa 91Kitabı okudu
Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan gücün son bir feryadıdır.
DilberKitabı okudu
Aşk
Hatta ruh, ne kadar tat alırsa alsın, gene de alınacak başka tatların peşine düştüğü için, aşkta öyle zamanlar olur ki kavuşma zevki kalbe ayrılık acısından daha büyük acılar verir.
Sonsuz ayrılık! Ne olmayacak kuruntu! Ne gülünç hayal! Acaba durumu kendisi gibi geçici, zamanı kendi dönüşü gibi sınırlı olan sefil dünyanın yalnız ayrılığında mı sonsuzluk görülecek!
"Çare bulmayı hilede görenlerin işi, kovmaya imkan bulamadıkları fenalığın ortaya çıkma zamanını ertelemeye çalışmaktır."
insan her adımını mezardan uzaklaşmak için atar, yine her adımda mezara bir adım daha yaklaşır. (Nitekim her nefesini hayatını uzatmak için alır, yine her nefeste hayatından bir nefeslik zaman eksilir)
