Öğrendikçe,ölçtükçe,hesapladıkça,baktıkça,
baktırdıkça ,yaptıkça,geliştirdikçe,bildikçe belirsizlik bizi içine çekiyor.Bilinmezlik içine yuvarlanıyoruz.Çok fazla parametre aynı anda hayatımızı,hayatlarımızı etkilemeye başlayınca önünü görmek zorlaşıyor.Aynı şey onlarca farklı metrikle ölçüldüğünde ,bunların da diğer ölçümlerle etkileşime girdiğinde ortaya nelerin çıkabileceğini ,ne tarafa doğru evrilebileceğini kestirebilmek neredeyse imkansız hale geliyor.
“İnsanın bilmesi, İnsanlık tarihini, yani nereden geldiğini anlamasıyla başlar. Geldiği yeri bilmeyen, gitmesi gereken yeri de bilemez ve bilinmezlik içinde kaybolmuş biri, insan olamaz.”
Epey bir zamandır böylesine edebî bir kitabı okuduğumu sanmıyorum. Anlaşılması için bütün dikkatimi kitaba vermem gerekti. Sık bölmemem ve mümkün olduğunca hızlı okumam gerekti kitabı. Birkaç gün ara versem metinler arasında bağlantıyı kuramamaktan korktum. Kitabı okurken zorlandım, ama kitabı bitirdiğimde dimağımda kalan lezzet gerçekten