… gerçeklerden korkuyorsun. Çünkü her şeye gözünü kapatıp etrafını görmezden gelmek, olan bitenle yüzleşmekten daha kolay senin için. … sen , kendini önyargılarının ve alışkanlıklarının hücresine hapsettin.
Bu saatler hakkında pek fazla bilgim yoktu ama enerjisini onu takan kişiden aldığını öğrenince çok etkilendim. Düşünsene, yalnızca sen onu hareket ettirdiğin sürece çalışıyor. Her şey duruyor hareket olmayınca. Yani sen yoksan zaman da yok oluyor.
Evet insanlar hayatları boyunca ölümü kendilerinden başka herkesle ilişkisi olan bir gerçeklik olarak algılıyorlardı. (…) Ölüm vardı. Anne ve ölüm, baba ve ölüm, kardeş ve ölüm, teyze, amca, arkadaş, yabancı biri diye gidiyordu bu, ama “ölüm ve ben” yoktu.
Düşünce, tüm dünyadan, tüm insanlardan, hayvanlardan, eşyalardan, canlılardan, cansızlardan, filmlerden, kitaplardan, yaşayanlardan, ölülerden, hepsinden, her şeyden daha somut bir şeydi.
Konsantrasyonu uygulamalı olarak etüt etmek, bizi sadece sonuçların değil, sebeplerin de dünyasına götürerek, kontrolsüz düşüncelerin ve duyguların köleliğinin ötesine yükseltir.
Eğer bir kitabın bir sayfasına 30 saniyede okuyabiliyorsanız, 200 sayfalık bir kitabı toplamda 6-7 okuma seansı ile birlikte 1,5-2 saatte bitirebiliyorsanız ve kitap bittiğinde kitaba dair düşünüp yorum yapabiliyorsanız hızlı bir okuyucusunuz demektir.