Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
239 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitabın önsözünde yer alan; "Bütün cevherleri içinde taşıyan toprak olmak mı, yoksa toprağın içindeki cevher mi olmak istersiniz?" Sorusuna toprak olmayı tercih edenler; "Düşünüyorum ve hissediyorum, öyleyse varım!" sözünü benimseyenlerdir. "Toprağın içindeki cevher olmak isterim," diyenler ise Descartes'in "Düşünüyorum öyleyse varım!" öğretisini tercih edenlerdir. Burada amaç ise fikirleri yargılamak değil, sadece bir beyin fırtınası yaratmaktı.İnsan, bir damla sudur. Dünyaya temiz akar, yaşadıkça kirlenir. Ve onları yalnızca Bilgeler temizler! Suyu Yıkayan Bilge sıradan hazırlanmış bir eser değil, roman tarzında yazılmış felsefi pencereden gerçeğe ulaşmanın güzel bir örneklemesi.Kitabın kahramanı olan Mısırlı Bilgeler Çırağı Azibo’nun dünyayı güzelleştirmek adına hayatı boyunca öğrenmiş olduğu tüm bilgileri insanlara öğretmek ve aktarmak için çıkmış olduğu kutlu bir yolculuğu anlatıyor. Azibo dünyayı daha yaşanılır hâle getirmek için, insanlara iyiyi, güzeli ve doğruyu öğretmeye söz vermiş bir bilge.Tabii bu uzun ve yorucu yolda bir takım zorluklarla karşılaşan ama asla pes etmeyen, hedefine ulaşmak için her türlü çabayı gösteren bir gönül dostunun hikâyesidir.Beni etkileyen güzel bir kitaptı gerçekten. Büyük bir keyifle okudum.Kalbini felsefeye açmak isteyenlere küçük ve etkileyici bir yolculuk! Tavsiye ediyorum…
Suyu Yıkayan Bilge
Suyu Yıkayan BilgeBilal Civelek · Yediveren Yayınları · 2022326 okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Harika Bir Hayat kitap yorumu
H. Hükümenoğlu @hikmeth benim bu yıl tanışmayı çok istediğim bir kalemdi. Kısmette ilk Harika ile tanışmak varmış. Ve ben bilmeden kronolojik olarak en doğru yerden başlamışım aslında. Çünkü yazar bu kitabıyla 1919-1960’lı yıllar arasındaki genç Türkiye’nin siyasal, sosyal, basın ve de edebiyat açısından değişim sancılarıyla birlikte tüm geçmişini
Harika Bir Hayat
Harika Bir HayatHikmet Hükümenoğlu · Can Yayınları · 2023881 okunma
Reklam
125 syf.
·
Puan vermedi
Evvveeeeettt arkadaşlar gelelim kitabın incelemesine!.. (sıcağı sıcağına yapmak istediğim basit bir yorum. İnceleme konusunda kendimi çok yetersiz buluyorum.) -Mektuplar kime?... -sana... -bana... -leyla'ya Emre Karadağ'ın bu değerli kitabını da okuma şerefine nail olduğum için çok mutluyum. Hediye kitapları öne çekip okumak gibi bir alışkanlığım var, önüne geçemediğim ve geçmek istemeyeceğim. Değerli Emre Karadağ ve Ebru Gürsoy Hanım'a minnetlerimle... *Leyla'ya aşık üç farklı karakterle karşı karşıyayız... Mektuplar yazılıyor...Mektup yazmak ne kadar gerilerde kaldı. Şimdi gelişmiş teknelojiyle, çok kısa bir sürede, hiç sevmediğim kısaltılmış kelimelerle duygularımızı ifade edebiliyoruz. En başta bu düşünülesi bence... Geçmişin hasretini bir nebze de olsa dindiriyor kitabımız. Birçok mektup tarzı kitap okudum ama bu tarz düşündürücü, yoruma açık bir kitaba ilk defa rastlıyorum. (Bazen dönüp dönüp tekrar okuduğum da olmadı değil.) Geniş bakış açısıyla, derin bilgilerle birçok yazarlarımıza ve kitaplarına değinilmiş, göndermeler yapılmış. Yine tasavvufi yönüyle derinlere götürüyor bizi. Mektup Leyla'ya mı, bizlere mi? Ben çoğu yerde kendi üstüme alınmadan geçemedim. Üstünde çok düşündüğüm cümleler oldu. Ne kadar bizden, içimizden bir kitap.Kitaba benden çok kalp. ;) Kalemin tarzına hayranlığım gittikçe artıyor. Kaleminiz kavi, bol okurlu olsun. Saygılarımla... *İradesi başkasının keyfine göre şekillenen bir roman kahramanı gibi hissediyorum kendimi. (Bu nasıl bir benzetme!)
Leylâ'ya Mektuplar
Leylâ'ya MektuplarEmre Karadağ · A. Barış Kitabevi · 201926 okunma
830 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki tek kelimeyle muhteşem bir eserdi. Oldukça bol karakterleri olan, zaman ve mekanlar arasında dolaşan romanın tadını çıkararak, araştırarak, sindirerek okudum ve vedalaşmak benim için oldukça hüzünlü oldu diyebilirim. Katalan yazar Jaume Cabré'nin 2011'de yayımlanan ve birçok dile çevrilen romanı İtiraf Ediyorum'u bir yaşam öyküsü ya da bir mektup olarak nitelendirebiliriz. Kitabın ana kahramanı, İç Savaş sonrası Barcelona'da doğan, kültürlü ve zeki biri olan Adria Ardevol'ün, çocukluğundan başlayarak yaşamının sonuna kadar anlatıldığı hikayede, aslında sadece Adria'nın değil yüzyıllar öncesinden bugünlere ulaşan "Vial" adlı bir kemanın da yolculuğunu okuyoruz. Şimdiki zamanda anlatımına başlayan, anlatıcının zaman zaman "ben" den "o" ya ve "o" dan "ben" e değiştiği romanda, zamanda sıçramalarla ve flashbacklerle Engizisyon İspanya'sından İç Savaş sonrasına, Ortaçağ'dan Nazi Almanya'sına, 2. Dünya Savaşı'ndan toplama kamplarına adeta büyülü bir yolculuk yapıyoruz ve bu yolculukla birlikte kötülük kavramının da insanoğlunun fıtratındaki yerini ve değişmezliğini bir kez daha görmüş oluyoruz. İlk satırlarından itibaren sizi içine alan ve temposu bitene kadar düşmeyen 830 sayfalık romanda, edebiyattan felsefeye, müzikten resime, dinden mitolojiye, tarihten siyasete birçok konuya da değiniliyor. Kitap için ne desem eksik kalır o yüzden tek diyebileceğim elinde olanlar hemen başlasın ve bu destansı hikayenin tadını çıkarsın. Kitapla kalın...
İtiraf Ediyorum
İtiraf EdiyorumJaume Cabre · Alef Yayınevi · 2015186 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
İdeal Defter
………..…………………………………………………………… Brenda Lozano, 1981 yılında Mexico City'de doğan bir hikaye anlatıcısı, deneme yazarı ve editördür. Ibero'da Latin Amerika edebiyatı okumuştur. Fonca'nın (Ulusal Kültür ve Sanat Fonu) Genç Yaratıcılar programının bir üyesi ve yurtdışında bazı yazıları bulunmaktadır. 2015 yılında Conaculta, Hay
İdeal Defter
İdeal DefterBrenda Lozano · Notos Kitap · 2021453 okunma
250 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kavin...
Sevgili
Kübra Öznur ÇELİK
Kübra Öznur ÇELİK
tarafından tavsiye edilen, yine fevkalâde bir
romanoku yayınları
romanoku yayınları
kitabıydı
Kavin
Kavin
. Öncelikle tavsiye için sonrasında bu kitabı okurlarla buluşturan yayınevi için şükranlarımı sunuyorum. Ben inceleme yazmıyorum aslında. Çoğunlukla hislerimden bahsediyorum ki diğer inceleme yazılarımda da bundan bahsetmişimdir. Detaylı
Kavin
KavinElif Nihal Altan · Romanoku Yayım · 09 okunma
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Stefan Zweig, Birinci Dünya Savaşı sırasında büyük sıkıntılar yaşamış, ülkesinin durumu, kendisinin sürgün edilmesi ve kaçmak zorunda kalması, hayatında yaşadığı zorluklar onu intihar etmeye yönlendirmiş. Satrancı yazdıktan sonra eşi Lottie ile intihar etmiş. Ben yazarın son kitabı ile başladım okumaya. Zweig, satranç kitabında dilini ustaca kullanarak hoş bir kurgu ile başarılı bir eser oluşturmuş. Üslup akıcı ve güzeldi. Kısa olduğu için kolaylıkla okunabiliyor. #kitabınkonusu -New York'tan Buenos Aires'e yapılan bir gemi yolculuğunda, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, kendisi için beklenmedik bir rakip olan Dr. B. ile karşılaşır. İsimsiz bir amatör olan bu gizemli rakibin satrançla tanışmasının olağanüstü bir hikâyesi vardır. Bir Nazi kurbanı olan Dr. B., o kara günlerde sadece satranç sayesinde ayakta kalabilmiştir. -Hikâyenin diğer kahramanı Czentovic ise iletişim kurmakta zorlanan, yaşamında satranç dışında hiçbir şey olmayan, kazanmaya kurulu bir saat, soğuk, küstah, kuralcı, yüzeysel, kültürsüz, karacahil bir "dahi"dir. İkisinin arasında gerçekleşen muhteşem bir maçın hikayesini kaleme almış yazar. -Yazar Nazilerin sorgularken sadece fiziksel işkence ile sınırlı olmadığını, kamplara gönderilmekten daha beter işkenceler olduğunu kitapta başarıyla aktarmış.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Bilgi Yayınevi · 2016238bin okunma
576 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Romanda İstanbul'un üç dönemi (İstibdat dönemi, İttihat ve Terakki dönemi ve Mütareke dönemi) anlatılıyor. Osmanlı Devleti’nin hangi şartlar ve kişilikler altında çöktüğü sergileniyor. İstanbul'un esere konu olan üç dönemi romanın başkahramanı Adnan'ın yaşamındaki üç dönemi de kapsar; fakir ve idealist Adnan, zengin ve "önemli" Adnan, hasta ve bedbaht Adnan... Adnan, veremli annesiyle fakir bir hayat süren, para kazanmak için gazeteye yazılar yazan, özel dersler veren ve yaşadığı dönemi romanlaştırmak (yazdığı romanın adı "Yıkılan Vatan"dır, zengin olduktan sonra yazmayı bırakır) isteyen genç bir yazardır. Sonradan İttihat ve Terakki'nin önemli isimlerinden biri olur. İktidar bağlantıları sayesinde zengin bir avukat olur... Yirmiyi aşkın, önde gelen roman kahramanı, bir romanı roman yapan bütün ruh çözümlemeleriyle karşınızda. Bir o kadar sayıda gerçek tarihi kişilikler ile başka yardımcı unutulmaz tipler romana ustaca yedirilmiş... Simsiyah ve otuz üç yıl sürmüş Abdülhamit dönemi baskısıyla “İstibdat İstanbul’u”... Ve bütün bu İstanbullar’ı dikey olarak kesen bir yazar hayatı: Muharrir Adnan Bey...
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay · Oğlak Yayıncılık · 20202,442 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bir kadın hayal edin; İsmi Celile olsun, Babası padişah Abdülhamit’in yaveri Hasan Enver Paşa, Kayınpederi Osmanlı’da çok önemli illerde valilik yapmış Mehmet Nazım Paşa,
Celile
CelileOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20165,3bin okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İngiliz Hasta______Michael Ondaatje
Kanadalı yazar şair Michael Ondaatje ingiliz hasta isimli ödüllü kitabı .Savaşın acımasızlığında çok büyük bir tutku ve çok büyük bir aşk ve cok hüzünlü bir son. kitabın kahramanı ingiliz hasta Laszlo Almays bir yazar ve bir harita yapımcısıdır ve sahra çölünün bazı bölgelerinde harita çıkarmakla görevlidir. 2. dünya savaşında geçen hikayede bir
İngiliz Hasta
İngiliz HastaMichael Ondaatje · Alfa Yayınları · 2018237 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.