Sana yeni ulaşan şimdi, eski bir bakışdan gelmedir.
Onun gözü senden öncedir, bir yalnız kalışdan gelmedir.
Senin şimdi duyduğun sıcak yaşamını onaran bu ses,
Çok ölümlü savaşlar kadar zorlu bir yarışdan gelmedir.
Sen bana merdivende bir yer,
Köşende, çevrende, pencerende
Sence bir basamak,
Bir para, bir akıl,
Bir açı, bir yuvarlak,
Bir yara verme.
Benden aldığını
Bana verme.
Yirmi dört saat boyunca her duruma önce evetle başlamayı dene. Bunda çok zorlanacaksın çünkü ancak o zaman hayırın hep önce geldiğinin, aniden ağzından çıkıverdiğinin farkına varacaksın. Hayır herşeyden önce geliyor- bu bir alışkanlık olmuş. Ona başvurma, evete başvur ve evetin seni nasıl rahatlattığını gör.
İşte bu heriflerle, yaşamı ölü bir şeye çevirenlerle gizli bağım, zehirlerini çok önce içime akıtmışlar gibi: yaşarken bir ölüye dönüşmüş olmak, yarı ölü biri olmayı sürdürmek.
Bizi birleştiren, ateşin başına toplananlar gibi toplayan bir şey gerçekten var mı? Soğuk bir ateşin, donduran, buz kestiren bir ateşin etrafında nasıl toplanılır?