Ailemizi aynı çatı altında kilitleyen şey eşyaydı sanki; tek sandalyesini kullanmadığımız dört kişilik yemek masamızdı, odalarımızı birbirine bağlayan koridorlardı, yüzümüzü birbirimizin ıslaklığını kuruladığımız havluydu, paltolarımızı birbirine sarılma mesafesini muhafaza eden Portmanto, çamaşırlarımızı birbirinin kirli sularında döndürüp duran çamaşır makinası…