Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dağıstanî

Sabitlenmiş gönderi
Hiç kimsede dönüp şöyle bir kendine bakacak, kendi hayatına, kendi ruhuna karşı olan sorumluluğunu ele alacak ne bir istek ne de cesaret vardır.
Reklam
Bir sigara molasında gidip bakıyorum fon perdesinin arkasına, yarı aralık bir pencere var. Ortada puro muro yok! Demek ki kadın camdan atıyor, aşağıda bir amigo tutuyor. Kutusuna yerleştirip bize satıyor! Devrime ihanet etmiş bir puro kaçakçısı gibi, çantam purolarla dolu döndüm otele. Yüreğim sızlamadı değil. Ancak herkes bu yöntemle puro satın alırken, benim Küba devrimine saygımdan ötürü o puroları altıyüzkırk dolara satın almamın saçma olduğunu düşünerek huzura erdim. Peki, Fidel ülkesinde olup biteni bilmiyor mu? Elbette biliyor. Belki de, tüm vadettiklerini veremediği halkına göz yumuyor.
Herkes bir dümenini bulmuş Küba’da. Bu ülkede bir tek gariban var; maaşı otuz dolar olan Fidel Castro! O çalmıyor, katakulli yapmıyor, gerçekleştirdiği devrime inanıyor ve onu savunmaya uğraşıyor. Küba’nın tek garibanı Fidel.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Amerikalıların en sevdiğim özelliği kendi yalanlarını kendilerinin ortaya çıkarması.
Amerikan Tarihi
Haiti’den kaçan yerlilerin kabile reisi Hatuey adanın doğusunda oluşturduğu bir grupla dağlık bir yörede aylarca ispanyollara karşı direnmiş, sonunda yakalanarak, ateşte diri diri yakılma cezasına çarptırılmış. Bir odun yığınının üstüne bağlanmış, odunlar tutuşturulmuş, alevler Hatuey’in bedenini yalarken bir ispanyol papaz, din kavramı olmayan adama yanaşıp, hristiyan olduğuna yemin etmesini söylemiş. Nece söylemiş? Hatuey ispanyolca mı biliyormuş? Papazın haiticesi mi kuvvetliymiş? Bir biçimde konuşmuşlar işte... Demek ki, papazıyla, İncil’iyle çok kararlı olarak gelmiş bu allahsız yeni dünyaya, rönesansını yaşamamış engizisyoncu, işkenceci hristiyanlıkla sarmalanmış sömürgecilik.— Hristiyanlık ne? Niçin hristiyan olacakmışım? diye sormuş Hatuey diyalektik olarak. — O zaman cennete gidersin! denilince bir an duralamış, sonra sormuş papaza: — İspanyollar da ölünce cennete mi giderler? — Elbette! diye yanıtlamış papaz. — Ben oraya gitmeyeyim o zaman. Hiçbir ispanyol görmek istemiyorum. Hristiyan olmaya gerek yok, yakın amına koyim! demiş delikanlı ağbi haitili Hatuey.
Reklam
Dağıstanî
Bir kitabı okumaya başladı
Hacı Komünist
Hacı KomünistFerhan Şensoy
8.4/10 · 756 okunma
456 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Moğol Kurdu
Moğol KurduHoméric
8.4/10 · 221 okunma
Sümüklüler yurdun eşiğinde kavga edince, köpekler birbirlerine saldırır
"Atlarımızın geçtiği yerde birşey kalmıyordu" dedi Cuci, "Pirinç, darı ve mısır tarlaları, meyve ağaçları, bahçeler, ekinler, su arkları su yolları, hepsi yıkıldı, yakıldı, söküldü, sular altında bırakıldı. Köylüleri ve çiftçileri kovalıyorduk, yakaladıklarımızı zincire vuruyor, yolumuza bir kale çıktığında surların altına önce onları sürüyorduk."
Vayyy
Kuşatma altındakilere, kentteki tüm kuşları bize vermeleri koşuluyla çekileceğimizi söyledik. Bizden sonsuza dek kurtulacaklarını sandılar, bütün yuvaları boşalttılar, binlerce kırlangıç, yüzlerce güvercin, bir o kadar karga, bir çift leylek ve hatta tavuklarını bile verdiler: kısacası binlerce değişik kafes içinde binlerce ötücü. Acayip kuş yükümüzü terkilerimize astıktan sonra, kuşatmayı kaldırır gibi yaptık, ama ertesi gece yine duvarların dibindeydik. Kuşların ayaklarına kıtık sarmıştık. Kıtıkları ateşledik, kuşları serbest bıraktık. Hepsi yuvalarına döndü, çatılara, ağaçlara yerleşti. Kısa süre sonra Vulahay solmakta olan gökyüzünü kızıla boyadı, içindekileri oklarımızın ve kılıçlarımızın gölgesine kustu, en ateşli zaferlerden birini kazandık.
Reklam
Ey Kulan, Ben Borçu'yum, Halklara sadece davullarının sesiyle Diz çöktüren Moğollardan biri, Yüreğimin davulları boşuna çalıyor, Çünkü benim olamayacaksın.
198 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Öncelikle kitap gerçek anılardan oluştuğu için çok hoşuma gitti. Kurmaca metinlerde abartılar ya da gerçeği saptırarak anlatma durumları olabiliyor ama gerçek kişilerin kendi hayat hikayesini anlattığı kitaplarda bu daha az karşılaşılan bir durum bu yüzden de çok kıymet veririm. Ve tarihi bir vesika olduğu için de ayrıca kıymeti vardır. Neyse konusuna geçersek ; Ercan Kesal'ın yaşadığı, etkilendiği, hayatını şekillendiren gerçek hayat hikayesini küçük anekdotlar şeklinde okuyoruz. Gerçek olması fazlasıyla can sıkıcı ama bir yandan da bunları kabul edip düzeltmeye ihtiyacımız da var... Kitabı okurken yıllar önce okuduğum
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
ın "Köylüleri niçin öldürmeliyiz?" şiirini hatırladım. Bu şiiri ilk okuduğumda hatta Şükrü Erbaş 'ın düşmanı olmuştum :D İnsanları niçin böyle zan altında bırakıyor diye. Daha sonra da hak verdim. Az bile söylemiş. Öğrendikçe anlıyor insan. Bu kitabı okuyun ne demek istediğimi ve ne demek istediklerini(Şükrü Erbaş, Ercan Kesal, ve daha birçok kişi) daha iyi anlayacaksınız. Kesinlikle öneriyorum. Kitabın özeti olduğunu düşündüğüm şiiri ekliyorum son olarak: youtu.be/3p7ChJywv9k
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,081 okunma
198 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal
8.5/10 · 4.081 okunma
25,7bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.