Başlıktan anlaşılacağı gibi konumuz en çok okunan kitaplar. Neden böyle bir ileti yazıyorum , can sıkıntısından olsa gerek. Ya da saçmalama ihtiyacı biraz da , saçmalar kralıyla ortak sayılırız ne de olsa , bilenler bilir Erhan derler ona.
Neyse bu Erhanvari üslupla giriş yaptıktan sonra asıl konumuza dönebiliriz. Kitap sitemizdeki
Bilinmeyen bir kadının mektubu dışında diğer kitapları okumuşum. Zaten bu kitapları okumayanı dövüyorlar :))
Sanırım sayfa sayısı olarak az olmaları ve popülarite durumu bu kitapları zirveye taşıdı ( kahve fincanı ve Kürk Mantolu Madonnadan az çekmedik)
İlk okuduğum kitaplarını çok beğendiğim ve aynı hazzı alabileceğimi düşünüp hayal kırıklığına uğradığım yazarlar var içlerinde. bkz. Halit Hüseyni
Artık elit bir okuyucu olduğum için öyle herkesin okuduğu kitapları okumuyorum :))
Şaka bir yana artık okuya okuya daha seçici ve titiz davranmaya başladım sanıyorum. Bu belki de biraz ön yargıya sebebiyet veriyor da olabilir tabi, mesela zihinsel olarak Paulo Coelho okumayı direkt olarak reddediyorum. Hayırlısı artık :))
Kimsin sen???
Sırf yanında iyi göründüğü için bir kadınla evlenebilen,
Sırf o kadın istedi diye 2 çocuk yapabilen,
Kendi olamadığı herşeyi çocuklarının olmasını isteyen.
Sahi kimsin sen???
Paranın her kapıyı açacağına, mutluluk vereceğine kesinkes inanan,
Medeni şekillerde ortalarda gezinip, en kuytularda en iğrenç işleri yapan,
Bedeninin içine hapsolmuş
Ilk önce tanrısını, daha sonra aşkı öldürmüş.
Şimdi cevap verebilecek misin
Kimsin sen???
Ayfer Tunç'un bir söyleşisinde denk geldim "Tirza" ya bence 21.yüzyılın ilk klasiği dedi bu kitap için
Bu gerçekten çok büyük bir iddaydı ve tabii ki merakla aldım kitabı :))
Günümüz insanının basitliğini, sürdürdüğü hayatın pespayeliğini,güç ve para için neler yapabileceğini gayet iyi anlatan bir kitaptı.
Bir de işin psikolojik boyutu var insanın içindeki gelgitleri, düşüncelerini dışa vuramaması, etrafında olanlara karşı tepkisiz kalması ve ipucu olmaması için söyleyemeyeceğim birçok olay olay olayy okuyucuları bekliyor
Kısacası mükemmeldi :))
Ama şunu söylemeliyim ki içinde cinsel söylemler var eeee ne olacak ki canım artık heryerde var böyle şeyler demeyin yazar ne yazacaksa hiçbir şekilde ince kelimelere başvurmadan yapmış bunu okuyucuyu rahatsız edebilecek kadar hemde
Bunu da alın işte yaşadığınız hayat işte ancak bu kelimelerle ifade edilebilir diye gözümüze sokmak için yapmış olabilir
Kitabı yarım bıraktım çünkü okurken hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim. Karşılıksız bir mektuplaşma sanki. Franz cevap veriyor ama neye cevap verdiği anlaşılmaz çünkü Milena'nın mektubunda ne yazdığını bilmiyoruz. Bu bakımdan sıkıcı geldi. İleri ki zamanlarda tekrar okumaya çalışacağım belki o zaman daha geliştirmiş olursam kendimi, daha anlamlı gelir kitap.