Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Remziye
Remziye
@bizatihi_ben
null
146 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bu inceleme; otobiyografik ögeler, kitap hakkında spoiler ve yazar hakkında güzellemeler içerebilir.
Yeni bir kelime öğrendim AHRAZ
Ahraz= Sağır, dilsiz
Yazmaya neden yeltendim bilmiyorum. Halbuki her yazında kendimden bir parça ele verdiğim için sakınıyordum bundan. Ama yapamadım. Bir Adile teni değdi tenime ve nasırlaşmış derisi parçaladı
Kısmetin bağlanmış senin dedi annem.
Gözümün önüne prangalara vurulmuş, bana gelmek için çırpınan kısmetim geldi.Güldüm.Ne yapmalıyız peki dediğimde, annemin aklından geçen, bizi kısmet açıcılara götürebilecek hısım, akraba, komşu şeklinde uzayıp giden listeyi bilmem için müneccim olmama gerek yok.Insan annesini nasıl da iyi tanıyor; eeee olacak
Kitabın birkaç sayfasını okuduğumda hem ülke yönetimi hem de bireysel olarak islam'ı konu aldığını gördüm.
Bu ülkeyi yönetemeyeceğime göre ben de sadece kişisel olarak kitaptan çıkarımlar sağlamaya çalıştım :))
Din kişiye uyum sağlamaz kişi din e uyum sağlamalıdır diyor yazar.
Dostoyevski'nin bir sözüne yer vermiş "Hz.Isa'nın batıl olduğu
Okur Takip Önerileri
Ve sen Tender Branson
Kimsin sen?
Nesin?
Benden ne farkın var?
Bütün günüm insanları memnun etmeye çalışmakla geçiyor.
Creedish kilise topraklarında doğmadığım için senden daha şanslı olduğumu mu sanıyorsun?
Yanılıyorsun dostum!!!
Modern çağda biz de yeterince eziliyoruz .
Anlatmak istemiyorum aslında, kim beni nasıl görmek istiyorsa o kılığa bürünüyorum,çünkü bu kendim olmaktan ve insanlara bunu kabul ettirmekten daha kolay.
Itaat etmek hoşuma gidiyor,birinin bana sürekli yapmam gereken şeyleri söylemesine de itiraz etmiyorum çünkü böylece kendim karar vermek zorunda kalmıyorum.
Yorulmak istemiyorum!!!
Beynimin içinde onbinlerce düşünce var ve bunları dile getirmek istemiyorum çünkü sahip olduğum kelime dağarcığı düşüncelerimi dile getirebilecek kadar geniş değil.
Ve haklısın dostum uzun vadede hepimizi bekleyen son aynı
Ölüm!!!
Ipuçları vermeden kısaca kitap hakkında malumat vermek gerekirse
Creedish kilise doktorinin uyguladığı katı, insanlık dışı kurallar ile modern dünyanın doymak bilmeyen arzuları yani "iki zıt kutup" birlikte işlenmiş ve ortaya GÖSTERİ PEYGAMBERİ orjinal adıyla SURVIVOR çıkmış (orjinal adı çok mu havalı ne):))
Mükemmel bir kitap okudum
Yeraltı edebiyatı değil de dünyaya kuşbakışı bakma edebiyatı diyelim bence :))
Günümüz insanın önceliklerini, değerlerini, açlıklarını, eksikliklerini gayet merak uyandırıcı bir romanla karşımıza çıkarmış yazar.
Sanırım bu tür okumam bu kitapla sınırlı kalmayacak :)
Etkinlik sağolsunnnnn
Muhakkak ki tavsiye edilir
Hz. İbrahim kapının önüne çıktı ve gelecek misafirini bekledi.Kendini bildi bileli yanlız oturmamıştı sofraya.
Yemek vakti gelince kapıya çıkar ve yoldan gelen geçenleri buyur ederdi sofrasına,çünkü misafirsiz oturduğu sofrada bereket olmayacağına inanırdı.
Çok sonra saçı sakalı ağarmış bir adam göründü yolda,adamın yanına gitti ve kendisiyle
Ben sandım ki Peter Pan'ın perisi Tinkerbell gelip avucunun içindeki bütün peri tozlarını dökecek gazozların içlerine
Yaşı 30'dan küçük olanlar bilmez pek hani şu binbir hevesle aldığımız bize mükemmel bir haz veren Elvan gazozlarının
Ama öyle olmadı!!!
Ilk önce bir taşra kasabası çocuğunun anıları
Sonra 70'li 80'li yıllarda bir üniversite öğrencisinin anıları
Ve bir hekimin Anadolunun ücra köşelerindeki hasta anıları
Hepsi acı hepsi ölüm hepsi hüzün dolu
Kısa kısa hikayeleri sevenler için (hikayeler bazen güzel bitmeli ama olmuyor demek ki)iyi bir kitap olabilir
Cemil Meriç'le ilk tanışmam bu
Yabancı birinin dünyasına girmek gibi, bana nasıl davranacağını, konuşma uslübunu bilmemek tedirginlik veriyor insana :))
Selim Işık Tutunamayanlar' da söz etmeliydi Cemil Meriç' ten onu da korumalı gözetmeliydi bence
Zaman kötü zaman, durumlar karışık, saltanat yıkılmak üzere ve Cumhuriyet daha doğmamış
Cemil Meriç savrulmuş ordan oraya tutunmaya çalışmış 20' li yaşların ortasında
Bu zamana kadar başkalarının düşüncelerini okudum, şimdi kendim düşünmeliyim demiş
Bu ne müthiş bir farkındalık "düşünmediğini fark etmek"
Kitabın başında Jurnal'inden bol bol kesit var. O arada fark ediyorum ki çok çok yön değiştirmiş kendini bulabilmek için birçok düşünce akımına yönelmiş
Dedim ya zaman kötü zaman vaktin "aydınları"ne kadar
-izm bulurlarsa getirmişler ve binlerce -ist olmuş ülkemde
Çok okumuş Cemil Meriç ve okuduğu kitaplar, yazarlar hakkında, düşünce tarzları ve dünyaya bakış açıları üzerine çokça yorum yapmış, onlarca yazar şair tanıdım sayesinde.
Ama hepsine bir kulp takmış hepsini bir kötüleme hali, hiçbiri mi iyi değildi beee dediğim sırada Dante'yi çıkardı karşıma Balzac'ı Lamennais'i Dostoyevski'yi ve umut vaad etti bana
Sonra "kelimeler" dedi ve cümleleriyle aldı götürdü
Yumuşacık şiirsel bir anlatım dı
"Yanıldığını kabul etmek yeni bir hakikatin keşfiyle zenginleşmektir"
Zenginleşebilmek dileğiyle keyifli okumalar diliyorum :))
Durup düşünmem gerek aslında hayatımın tam olarak neresinde varım?
Yürüyor nefes alıp veriyor olmam yeterli mi yaşıyor sayılmam için?
Kaybetmekten korktuğum ne var hayatımda?
Dışarıdan nasıl göründüğüm önemli değil aslında içimden bakınca kendime ne görüyorum kendimde?
Sahi mutlu muyum ben?
Başka bir varlığı (bir insanı bir hayvanı )mutlu etmeden gerçekten mutlu olabilir miyim?
Zweig'in okuduğum 3. kitabıydı olağanüstü bir gece uzun denilebilecek bir süredir okunmayı bekliyordu vakti bu vakitmiş ki şimdi okudum
Artık inanıyorum buna her kitap kendini okutacak vakti bekliyor :))
Zweig kitaplarında insan psikolojisi ve karakteri öncelikli olarak yer tutuyor (3 kitabını okuduktan sonra bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum )bu yüzden uzun uzun davranış analizleri okuyoruz ve biraz sıkılıyoruz : ))
Sayfa sayısı az olabilir ama 250 sayfalık bir kitaptan daha çok meşgul ediyor insan zihnini
Kesinlikle okunmalı
Konu olarak kendini mutlu sanan bir insanın aslında bir hiç olduğunu anlamasını konu edindiğini söyleyip geçebilirim çünkü zaten kitap 69 sf. daha fazla anlatsam size okuyacak birşey kalmaz :)
Keyifli okumalar
Kimsin sen???
Sırf yanında iyi göründüğü için bir kadınla evlenebilen,
Sırf o kadın istedi diye 2 çocuk yapabilen,
Kendi olamadığı herşeyi çocuklarının olmasını isteyen.
Sahi kimsin sen???
Paranın her kapıyı açacağına, mutluluk vereceğine kesinkes inanan,
Medeni şekillerde ortalarda gezinip, en kuytularda en iğrenç işleri yapan,
Bedeninin içine hapsolmuş
Ilk önce tanrısını, daha sonra aşkı öldürmüş.
Şimdi cevap verebilecek misin
Kimsin sen???
Ayfer Tunç'un bir söyleşisinde denk geldim "Tirza" ya bence 21.yüzyılın ilk klasiği dedi bu kitap için
Bu gerçekten çok büyük bir iddaydı ve tabii ki merakla aldım kitabı :))
Günümüz insanının basitliğini, sürdürdüğü hayatın pespayeliğini,güç ve para için neler yapabileceğini gayet iyi anlatan bir kitaptı.
Bir de işin psikolojik boyutu var insanın içindeki gelgitleri, düşüncelerini dışa vuramaması, etrafında olanlara karşı tepkisiz kalması ve ipucu olmaması için söyleyemeyeceğim birçok olay olay olayy okuyucuları bekliyor
Kısacası mükemmeldi :))
Ama şunu söylemeliyim ki içinde cinsel söylemler var eeee ne olacak ki canım artık heryerde var böyle şeyler demeyin yazar ne yazacaksa hiçbir şekilde ince kelimelere başvurmadan yapmış bunu okuyucuyu rahatsız edebilecek kadar hemde
Bunu da alın işte yaşadığınız hayat işte ancak bu kelimelerle ifade edilebilir diye gözümüze sokmak için yapmış olabilir
İnsanlar!!!
Ne kadar da güzeller. Alımlı, çalımlı, narin, zarif, düşünceli, merhametli
İnsanlar!!!
Ne kadar da çirkinler!!!
Kibirli, hırçın, zalim, kötü, gösteriş düşkünü, yalancı, kendi istek ve arzuları için bütün insanlığı feda etmeye hazır
Bir insanın iyi veya kötü olması için tam olarak ne gerekli
Farzı misal dün yaptığım iyilik bugün yaptığım kötülüğü örtmeye yeter mi?
Yoksa içimdeki kötülük bir kez dışarı çıktı mı dönüşü olmaz mı bir daha?
Heba edebilir miyim birçok insanı kendi menfaatim için kandırabilir miyim???
Çok karakter barındıran müthiş bir kitap tı Ecinniler insan psikolojisi davranışları hakkında çok iyi analizler var içinde
Hiç kimsenin kusursuz olamayacağını en mükemmel görünenimizin bile kendine sakladığı iğrenç yanları olduğunu seriyor gözler önüne ve insanı hiç sıkmadan çağın Rusyasının kaos ortamını,varlığını,yokluğunu, özenti düşkünlüğünü anlatıyor bize
Yani Dostoyevski yapmış yine yapacağını
Tarık Tufan'ın okuduğum ikinci kitabı "beni onlara verme"
Ilk okuduğum kitabı "ve sen kuş olur gidersin"di
Ve tevafuk olarak okuduğum ilk kitabı yayımlanan ilk kitabıydı
Beni onlara verme ise son kitabı
Ilk kitabını beğenmiştim fakat birşeyler eksik gibi gelmişti bu kitabı okuyunca gördüm ki eksiklik tamamlanmış.Hayatta ki duyguların adı bellidir değişmez.Hüzün,sevinç ,mutluluk,acı, aşk vs.vs.
İnsan yaş aldıkça,yaşlandıkça, demlendikçe duyguları daha farklı kelimelerle ifade ediyor , toyluğu atıyor üzerinden ve derine derine vuruyor bıçağı.Tarık Tufan bunu başaranlardan
Birbirinden güzel hikayeler var kitapta güzel dediğim lafın gelişi hiçbirisi mutlu sonla bitmiyor bu hikayelerin!!
Kendi hayatından kesitler de var hikayelerde mesela okuduğu okul, çalıştığı radyolar,yaşadığı semt, insan biryerden sonra nerede gerçek başlıyor nerede hikaye bitiyor anlayamıyor
Şunu diyeyim ki
Mesela Tarık Tufan bugün yeni kitabını çıkartsa hiç tereddütsüz alırım :))
Keyifli okumalar
Jose saramagonun okuduğum ikinci kitabıydı görmek
Körlük kitabının devamı niteliğinde
Konu gayet iyiydi bir ülkenin başkentinde yaşayan halkın seçimlerde kitlesel olarak boş oy vermesiyle olay örgüsü başlıyor
Ve hükümetin bütün devlet birimlerini başkentten çekmesiyle halkı pes ettireceğini sanmasıyla devam ediyor...
Mizahi diyalogların bolca olduğu bir kitaptı.Siyasilerden çokça söz edilmiş ve okurken fark ediyoruz ki ne olursan ol hangi rütbeye gelirsen gel vereceğin kararlar yine senin kişiliğinle aynı doğrultuda oluyor.Iyiysen iyisin kötüysen kötü
Okuyanlar bilir, Saramago paragraf, dialog ayrımları kullanmaz uzun cümleler ve bol bol virgüller vardır yazımında, fakat alıştıktan sonra insan yadsımıyor bu konuyu fazla takılmıyorsunuz cümleler arasında (ilk kitapta bayağı bir zorlanmıştım da:))
Netice itibari ile kötü bir kitap değildi fakat körlük gibi büyük bir tesir bırakmadı bende :/
Ilk olarak kitabın adı üç kadın fakat üç öykü de de erkekler üzerinde durulmuş bu bana ilginç geldi :/
Okumaya başladığım andan itibaren adaptasyonda çok sıkıntı çektiğim doğrudur. Belki de yazarın kalemine alışkın olmadığım için olabilir çünkü son öykü gerçekten içine aldı beni ve büyük bir keyifle bitirdim kitabı.
Üç öykü de de belirsiz ucu açık taraflar vardı yazar bunları özellikle okuyucunun zihnini yormak hayal dünyasını genişletmek kafa patlatmak için bile yapmış olabilir:))
Tezer Özlü'yü hemen hemen herkes tanır.
Kitaplarını okumaktan dolayı değil, sosyal medyada dönüp dolaşan kitaplarından alıntılı sözlerinden dolayı
Edebiyat sevenler arasında lirik prenses diye adlandırıldığından olacak daha romantik daha isyankar bir kitap bekledigim doğrudur !!!
İlk önce şunu diyeyim, kitap aşırı derecede bunalım kokan insanı
Ilk önce şunu belirtmeliyim kitaba çok korkarak başladım malum, rus edebiyatı ve klasik !!!
Ama, övmek için kelimelerin noksan kalacağı, insanı yormayan mükemmel bir kitap okuduğumu söylemeliyim!!!
"Nehlüdov "genç yakışıklı soylu genç bir adam, birgün halalarının evine gider ve orada onunla karşılaşır "Moslava"ile aralarındaki samimiyete bir ad veremez ama ikisi gayet güzel masum zamanlar geçirirler ve Nehlüdov evine döner.
3 yıl sonra gideceği yol üzerinde olduğundan, tekrar halalarına uğrar, fakat adam artık değişmiştir, kendi ihtirasları, hevesleri, rahatı için herkesi kullanabilecek bir canavar haline dönüşmüştür ve Moslovayı iğfal eder ve gider taa ki on yıl sonra birgün bir mahkeme salonunda yolları kesişinceye kadar görmezler birbirlerini kitap olay örgüsü budur
Mu acaba???
Tabii ki hayır!!!
Nehlüdov ve Moslovanın hikâyesi kitabın sadece basit küçücük bir kısmı Tolstoy, Çarlığı ,kiliseyi, askerleri, polisleri, memurları, zengin beyleri ve hanımları kısaca gücü elinde tutan ve bu gücü hunharca kullanan insanları,yoksul ,ezilmiş ,korkak, düşünebilen, isyan eden insanları ilmek ilmek incelemiş bu kitapta
Ve zamanın Rusya'sını en uç noktasına kadar sermiş gözler önüne
Anladığım kadarıyla Tolstoy Proudhon'un mülkiyet hırsızlıktır tezine de sonuna kadar hak veriyor.Onun için toprak sahiplenilmez o herkesin malı dır diyor.
"Susuyor olmam, acı çekmediğim anlamına gelmez"
Yoruma nasıl başlayayım diye düşünüyordum ki kitabın son cümlesi iyi bir başlangıç olur diye karar verdim
Icimizdeki acıları edebiyata uygun bir dille yazıya dökmüş Tarık Tufan
Deneme diyerek başladığım kitap birden romana dönüştü. Içteki hislerin sessiz bağırış çağırışı vardı satırlar arasında.
Okurken işte burda bahsettiği benim diyorsunuz
Akıcı,duru,temiz bir kalemi var.Kitabın kahramanı
27 yaşında bir genç iyi bir işi ve güzel bir evi var. Ama parçalanmış bir geçmiş bugününe de yansıyor ve birşeyleri hep eksik hissediyor tutunamıyor bir türlü hayata.
Araya serpiştirilen dini olgular kitaba daha da samimi bir anlam katmış ,çünkü hemen hemen hepimiz ilahi adaletten güç alıyoruz, sonsuz bir yaşam inancı bizi dinç tutuyor ve yitirdiklerimizle diğer dünyada buluşacak olmak umut veriyor yarına dair
Velhasıl kelam güzel bir kitaptı
Hayatın zorlu akışına kısa bir mola olabilir
Keyifli okumalar
Yazar 1998 nobel edebiyat ödülünü almış
Veee bunu kalemin gücüyle almış diyebilirim gönül rahatlığıyla
Kitabın konusuna gelecek olursak:Bilinmeyen bir ülkede trafik olağan akışıyla akarken yolun ortasında bir araba duruverir herkes sinirle arabaya hücum ederken birisi kapıyı açar ve şoförün ağzından tek cümle çıkar" kör oldum, görmüyorum "
Ve hikaye böyle başlar yavaş yavaş bütün ülke kör olur.Tabii ki beraberinde kaos, açlık, pislik ne ararsanız kötülüğe dair hepsi ....
Ve arada da insanlığa dair minicik minicik güzel şeyler.
Kitap çok güzel di ben beğendim ve okurken keyif aldım
Ama şunu mutlaka eklemeliyim yazarın yazım şekli çok yoruyor uzuuuuun uzun cümleler çokça virgül ve konuşma cümlelerinin paragrafla ayrılmış olmaması gerçekten yoruyor insanı defalarca tekrar tekrar okumak zorunda kaldığım cümleler çok oldu göz yoruluyor ama beyin tatmin oluyor
Herkesin başına gelmiştir sanıyorum.
Bir kitabı elinize alır biraz karıştırırsınız ve yok bu kitap bana göre değil dersiniz.
Şunu anladım ki bunun iki sebebi olabilir
Ya o kitabı okuyacak olgunluğu geçirmişsinizdir ya da henüz o olgunluğa ulaşmamışsınızdır.
Yaşadıkça öğrendikçe hamlıktan çıktıkça okunacak kitaplardan biri OD
Gerçekten mükemmel bir kitap
Sayfalar boyunca hiç sıkılmadım insanın içine işleyen içini ağrıtan cümleler ile dolu bir edebiyat şaheseri diyebilirim kalemine sağlık Ayfer Tunç
Kesinlikle tavsiye ederim
