Belki de halim yoktu. Belki hiçbir hayatımda halim yoktu. Yani, belki de ben böyle biriyimdir. Bir denizyıldızı bütün hayatlarda denizyıldızıdır. Denizyıldızının uzay mühendisi olduğu bir hayat yoktur. Belki benim de hiçbir hayatımda bir şey yapacak halim yoktur.
"Bunu öğren, kafana iyice sok, kızım," dedi Nana. "Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma, Meryem."
"Olacak mısın?" diye sordu endişeyle, ufak şakamı görmezden geldi. "Gerçekten burada olacak mısın?"
"Sen beni istediğin sürece." O gitmemi isteyene kadar, onundum. Bana bakışları neredeyse kızgındı, çok yoğundu. "Seni her zaman isteyeceğim. Sonsuza kadar."
Bariz şekilde insan olmamam seni tiksindirmiyor mu?" Vereceği cevaptan aşağı yukarı emin olsam da yine de beni hayrete düşürüyordu. Yarım bir gülümsemeyle dudakları kıvrıldı. "Tiksinmedim."
"Tiksinmelisin." Gülümsemesi genişledi. "Bence insanlık biraz fazla abartılıyor."
Evet, evet onun korkusu... İçimde bu ürkek dünyayı yaratan onun korkusu... Ben bu değilim... Ben başka bir şeyler olacağım... Yalnız bu korku olmasa... Hiçbir şeyi bana tam ve iyi yaptırmayacağına emin olduğum bu şeytandan korkmasam...