"Biz açıp da kutunun içine bakmadığımız sürece kutudaki köpek hem canlı hem cansızdır. Her zaman mutlak doğrular yoktur çocuklar, tecrübelerden elde edilen doğrular vardır. Yani kutunun ağzını açmamayı tercih ederseniz gerçeğe asla ulaşamazsınız."
"Evet, Bay Tavşancık'ın Macerası, Değişmiş Fareler arasında epey tartışma yaratmıştı. Bu kitap ne içindi? Tehlikeli Fasulye'nin inandığı gibi, parlak bir gelecek öngören bir kitap mıydı? Insanlar tarafından mı yapılmıştı? Kitapçı dükkânı insanlar içindi, evet; fakat kuşkusuz, insanlar bile, şapka takan Fare Rupert hakkında bir kitap yapıp sonra döşeme tahtalarının altındaki fareleri zehirlemezdi. Değil mi? Zehirlerler miydi yoksa? Bu şekilde düşünüp davranmak için, bir canlının ne kadar deli olması gerekirdi?"
" İnsanlar işte, hah! diye düşündü. Kendilerini tüm diğer yaratıkların efendisi sanıyorlar. Biz kedilere hiç benzemiyorlar. Ne de olsa biz, tüm diğer yaratıkların efendisi olduğumuzu biliyoruz. İnsan besleyen kedi gördünüz mü hiç? Alın size kanıt!"
"Senden vazgeçmek zorunda olduğunu hissettiğinde bir süre için çok acı çekeceğinden hiç şüphem yok ama senin de çok iyi bildiğin gibi, bu tür hayal kırıklıklarının insanı öldürmeyeceğine inanıyorum."
"Bundan daha uzun bir mektubu hak ediyorsunuz ancak insanlara hak ettikleri kadar iyi davranmak nadiren benim mutsuz kaderimdir. Tanrı sizi korusun!
Sevgilerimle,
JANE AUSTEN."
"İşte şimdi, çizimlerim ve çekiçlemelerim arasında hâlâ yanıtlanmayan sorunları sorguluyorum. Temelinde hayatımın tamamı arayış içinde, her zaman inanmayı reddederek, her zaman görünen ve inanılan şeye karşın tatminsizlik besleyerek geçti. Zahmet, baskı, tehlike içinde adını ve doğasını tam olarak anlamadığım güzel, tapılacak, derinden ve temelde bana ait olan ve kendimi tamamen kurtarmamın bir yolu olan bir şeyleri aradım. Ne olduğunu bilmiyorum; söyleyebileceğim tek şey bu, hiçbir zaman bulmayı başaramadığım bir şeydi."