“lakin ıhlamuruna kaç şeker atıyor bilmem elzem. çünkü az evvel buradaydı, şurada, tam karşımda. şeker attı, karıştırdı. gözümün önündeydi işte. ama dikkati nazarımdan kaçmış heralde. ıhlamuru kaç şekerli içtiğini bilmiyorum, ve böylece ben, sanki ona geç kalmışım gibi hissediyorum.”