Ali; bir insan biçiminde tecessüm etmiş, ete kemiğe bürünmüş en aşikar hakikat ve en ileri mekteptir. Ali; efsanevi bir hakikattir.
Ali; okunması gereken de okunamayan bir insandır.
SİZİ RAHATSIZ ETMEYE GELDİM Okudum bitti...
Çöl ıssız ve sessizdi. Rebeze'de yer gök sanki bu karagünlü iki kahramanı izliyordu. Ölüm yaklaşmıştı. Ebuzer karısına dönüp: "Kalk, şu tepeye çıkalım. Belki yiyecek bir ot buluruz da açlığımızı gideriz."dedi. Karı koca bir müddet aradılarsa da yiyecek bir şey bulamadılar. Ebuzer zayıf ve baygın düştü. Alnında ölüm terleri birikmişti. Geri döndüler. Fırtına uğuldayarak esiyor, çölün ortasında hurma ağacıyla sallıyordu. Ebuzer'in dizleri tutmuyordu. Başı göğsünün üzerine düşmüştü. İki kanadı kırılmış bir şahin gibiydi. Karısı, Ebuzer'in yüzünde ölümün izlerini gördü.pegamberimiz şöyle demiştir. Allah seni bağışlasın Ebuzer, yalnız yaşarsın, yalnız ölecek, ve yalnız haşrolunacaksın...
Ebuzer-
Muaviye! Eğer bu Sarayı halkın parasıyla yapıyorsan, ihanettir; yok Eğer kendi paranla yapıyorsan israftır.
muaviye'nin utançtan yüzü kızardı cevap veremedi.