"Sanırım sana hiç bu kadar güzel şeyi bir arada söylemedim. Kuşkusuz aptalca utangaçlığımdan. Sevimsiz şeyleri ne kadar rahat söyleyebiliyorsam, güzel şeyler de o kadar boğazımda kalıyor. Ayrıca yazmak söylemekten daha kolay geliyor."
"Kimliğini buldum, fotoğrafın güzel çıkmış, kendi kimliğimle birlikte cüzdanıma koydum; iki fotoğraf üst üste gelecek şekilde yerleştirdim; hiç olmazsa orada birlikteyiz."
"Asla yaşlanmayacaksın, asla o çok korktuğun Alzheimer'a yakalanmayacaksın, en güzel halinle, kıvrılarak düşen bir yaprak gibi gittin. Biraz daha sabredebilirdin, birlikte gidebilirdik."
"Anadolu halkının bir ruhu vardı, nüfuz edemedin. Bir kafası vardı, aydınlatamadın. Bir vücudu vardı, besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı! İşletemedin. Onu hayvani duyguların, cehaletin, yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın."
"Ne bu zırhlılardan, ne bu ordudan, ne sokak başlarındaki makineli tüfeklerden korkuyorum. Beni, korkutan şey, kendi aramızdaki anlaşmazlıklar, kendi aramızdaki nifaklardır. Bizi asıl bu mahvedecek."