“Allah’tı onları buraya sokan da, çıkaracak olan da… Girenlerden hiçbiri kendi isteğiyle gelmediğine göre kendilerinde en küçük bir suç bile aramamalıydılar. Boşunaydı sorgular, dayaklar, tutuklamalar, yargılanıp zindanlara atılmalar.”
“Şu hayat denen şey ne biçim şeydi? Kimi zaman sevinçler veren, kimi zaman içimizi acılarla dolduran, kölesi olduğumuz şu hayat neyin nesiydi böyle?..”
“Görüyorsunuz ya, siz bir insanın bu dünyadan ayrılması şeklindeki acı hatıraya ne kadar bağlı kalmak isteseniz de, hala o dünyanın içindesiniz. Yaşamanın kendisi de bir gelgit: İlk başta herhangi bir fark varmış gibi görünmüyor ve sonra bir gün aşağı baktığınızda acının ne kadar çok aşındırdığını fark ediyorsunuz.”
Hiç kimse hayatı boyunca bir başkasının gözleriyle görüp bir başkasının kalbiyle hissedemeyeceği için kimse birbirinin ne kadar acı çektiğini de bilemez.