Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

cantabile

cantabile
@cantabile
70 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
''Umutsuzum. Serpil Silahlıperi'nin ölümüyle ontolojik ofsayta düşmüştüm. Tuzla buz olmuş kalbimin kırık parçaları, bir iğnenin deliğinden geçebilirdi. Kaderimin sigortası atmıştı. Ömrüm, hayatıma dar geliyordu. Varlığımı geçerli kılan muhatabımı yitirmiştim. Benliğimi anlamlandıran ilişki imha olmuştu. Kainat hükümsüzleşmişti. Ete kemiğe bürünmüş bir saçmalıktım.''
Reklam
cantabile tekrar paylaştı.
''Kabul etmekte isteksiz olabiliriz ama biliminsanlarının üzerinde çalışabilecekleri sınanabilir varsayımlar, kendileri sınanamayan daha geniş kapsamlı önerme kümelerine gömülmüş durumdadır. Bu daha geniş kapsamlı önermeler, biliminsanlarının benimseyip sınırları içinde çalıştıkları dünya görüşünü (weltanschauung) tanımlar; dünya görüşleri ise kanıta tabi değildir. Bilim, belli bir dünya görüşü içinde sorulabilecek sorulara yanıt vermekle sınırlıdır; dünya görüşünün kendisini sınayamaz.''
''Umut, gerçeklerle; umutsuzluk ise hayatla bağını gevşetiyor insanın. Kaderime tebelleş, vicdanıma musallat olan hamakat, rezalet vaat ediyor.''

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
''Tesadüf, talih ve bahtsızlık... hepsi kaderin şubeleridir. Mazideki kederleri hatırlamanın sağlayacağı koruma, unutmanın getireceği huzurun yanında bir hiçtir. Lakin aklın forsu hafızaya sökmez.''
''Fakat bir zaman asıl isteği Süreyya'nın eski sevdiğinin kendisine geri döndüğünü görmek olduğu halde arada kederli fakat eşsiz bir aşk hayatı geçirmiş olduğu için şimdi Süreyya'nın bu dönüşünde bir zaman umduğu cazibeyi bulamayarak istediği kadar sevgi ve bağlılık gördüğü halde de yine cazip bulmuyor, hayatını isteyerek
Reklam
''Mehmet Efendi'nin mazi yahut istikballe işi yoktur. Aklını fikrini bugüne, hatta bugünün de kendi gözü önündekine, vazifesine veren bir adamdı. 'Kendisine Mehmet Efendi şunu yap!' dedikleri vakit, zihnini yorup nasıl ve ne yolda yapılıp yapılmayacağını düşünmez ve hemen iş başına koşar, çalışırdı. İş bilir olduğu için yapılacak bir iş ise bitirir, gelirdi. Değilse yapamadığını doğruca söylerdi. Herkes için 'Bizim Mehmet Efendi', yahut 'Koca Türk'tü. Hırs ve bencilliği, kendine ait düşünceleri yoktu. Bütün emeli işini görmek, vaktini hoş geçirmekti. Belki de kendisini dünyanın en bahtiyar adamı sayardı. Maaşça, rütbece kendisini mağdur etseler, hakkını başka bir hak etmeyene verseler, Mehmet Efendi yine üzüldüğünü belli etmezdi. İlk defa olarak haber alınca, 'Ya, öyle mi uygun görülmüş? Pekala!' der ve kendini yeniden vaziyete uydurarak işine devam ederdi.''
"Our great teacher, Elvin Semrad, actively discouraged us from reading psychiatry textbooks during our first year. (This intellectual starvation diet may account for the fact that most of us later became voracious readers and prolific writers.) Semrad did not want our perceptions of reality to become obscured by the pseudocertainties of psychiatric diagnoses. I remember asking him once: “What would you call this patient—schizophrenic or schizoaffective?” He paused and stroked his chin, apparently in deep thought. “I think I’d call him Michael McIntyre,” he replied."
''Yeteneğimi kullanamayacak kadar, değerli dostum, mutluyum, her yönüyle huzurlu bir yaşam duygusu içindeyim. Şu sıralar resim yapmam mümkün değil, bir çizgi bile çizemiyorum, oysa ben hiç şu andakinden daha büyük bir ressam olmadım.''
''Travmanın kötülüğünden arınmak için sihirli bir dönüşüm istemek, hasta ve terapist açısından anlaşılır bir şeydir. Bununla birlikte psikoterapi, travmadan kurtarmaz. Travma hikayesinin yeniden anlatılmasının amacı entegrasyondur; şeytan çıkarma değil. Yeniden yapılandırma sürecinde travma hikayesi elbette bir dönüşüme uğrar fakat yalnızca daha fazla güncel ve daha fazla gerçek haline gelme anlamında. Psikoterapötik çalışmanın temel varsayımı, gerçeği anlatmanın onarıcı gücüne inançtır.''
''[52] Şüpheli bir konuda fikir beyan etmemek ve ruhu bezdirmemek mümkündür. Çünkü şeylerin yaradılışları gereği bizde bir yargı oluşturacak güçleri yoktur.''
Reklam
''[51] Şan şöhret peşindeki birisi kendi iyiliğinin başkalarında, zevk düşkünü kendi duygularında, basiretli birisiyse kendi eylemlerinde olduğunu düşünür.''
''[49] İlk izlenimlerin bildirdiğinden daha fazla bir şey söyleme kendine. Birilerinin senin hakkında kötü konuştuğunu sana bildirmiş olabilirler. Fakat bundan zarar gördüğünü bildirmediler. Çocuğumun hasta olduğunu görüyorum, ama tehlikede olduğunu görmüyorum. Bu yüzden daima ilk izlenimlere bağlı kal ve onlara kendinden bir şey katma; böyle yaparsan başına hiçbir şey gelmez. Ya da ekle, yeryüzünde olup biten her şeyi bilen bir adamın ekleyebileceği kadarını.''
''XLII Biri sana kötü davrandığında ya da senin hakkında kötü sözler söylediğinde, onun bir görev bildiği için böyle davrandığını ve konuştuğunu hatırla. Onun sana doğru görünen davranışı sergilemesi imkânsızdır, o sadece kendisine doğru görünen davranışı sergiler. Bu yüzden onun şeylerle ilgili yalnız bir düşünceyi benimsemesinin sıkıntısını aldattığı kişi yaşar. Biri doğru bir bileşik yargının yanlış olduğunu düşünüyorsa, bunun sıkıntısını o yargı değil, aldatılan yaşar. Dolayısıyla bu açıdan bakmaya başlarsan, sana hakaret eden kişiye acıyacaksın. Böylece her durumda, 'O böyle düşünüyor!' demelisin. XLVIII Cahil insanın durumu ve karakteri: Yararın ve zararın kaynağını kendinde değil, dışsal unsurlarda arar. Filozofun durumu ve karakteri: Yararın ve zararın kaynağını kendisinde arar. İlerlemenin işaretleri: Kimseyi kınamaz, kimseyi övmez, kimseyi suçlamaz, kimsede kabahat bulmaz, önemli biriymiş ya da her şeyi biliyormuş gibi kendisinden bahsetmez. Kendisine bir zorluk çıkarıldığında ya da engellendiğinde kendini sorumlu tutar. Kendisini övene tebessümle bakar, kınandığında kendisini savunmaz. Tam iyileşememiş bir hasta gibi hareket eder, tedavinin bir aşamasını sekteye uğratmamaya çalışır. Bütün arzularından kurtulmuş, kendine bağlı olup da doğaya aykırı olan şeylerden yüz çevirmiştir. Herhangi bir şeye dürtüyle yaklaşmaz. Aptal ya da cahil gibi görünmeyi umursamaz. Sözün özü, kendini tetikte bekleyen bir düşmana karşıymış gibi kendine karşı korur.''
528 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.