Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

celal çelik

251 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ülkücünün, ülküsü ile münasebeti, hakikî bir aşkta sevenle sevgilinin münasebetine benzer. Hep verir, hiç almaz. Sevgili nazlıdır, sitemi eksik etmez, incinmeğe de hiç gelemez. Diğer sahalarda umumiyetle dikkatsiz hareket eden Ülkücü, sevgili bahis konusu oldu mu baştan başa hassasiyet kesilir. Şahsına fenalık yapanlara pek aldırmaz ama, ülküsüne yan gözle bakanlara tahammülü yoktur. Sadakati için karşılık beklemez, mükâfat istemez, bir garip kişidir... Ülküsüne hizmet edenlere son derece hürmetkârdır. Gerçek âşıklar gibidir; kıskanmaz. Sevgilinin sevildikçe güzelleşeceğini bilir. Sevmenin gururu yegâne süsüdür. Ülkücünün en çok dinlediği, "nasihat"dir. "Yapma!" derler, "Hayatını heba etme!" derler, "Gününü gün et!" derler. O kadar çok şey söylerler ki, hiç bitmez. O hepsini dinler, ama hiçbirini tutmaz, gene bildiği gibi yaşar."
Ülkücünün Çilesi
Ülkücünün ÇilesiGalip Erdem · Ötüken Neşriyat · 2012409 okunma
Reklam
251 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ülkücünün Çilesi
Ülkücünün ÇilesiGalip Erdem
9.6/10 · 409 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
121 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitapta Necdet Sevinç'in iki oyununu sunuyoruz. Neredeyse hayatını sanık sandalyesinde geçiren Necdet Sevinç bu kez hâkim kürsüsünde. Necdet Sevinç mahşer mahkemesi de diyebileceğimiz bir mahkeme kurmuş. Oğuzhan'ı Mahkeme Başkanlığı'na getirmiş, Bilgehan ve Alpaslan Gazi'yi üye tayin etmiş. Türk Devletleri ve Türk İmparatorlukları Başsavcılığı makamına Atilla'yı oturtmuş. hem Timur'u yargılıyor. Hem Merzifonlu'yu hem Timur'un ağzından mesajlar veriyor, hem Merzifonlu'nun. Merzifonlu Alman Elçisi'ne diyor ki: - Şartı yokmuş. Şartınız olamazdı zaten! Şartları biz dikte ederdik. Şart koşma, şart ileri sürme hakkı yalnız ve sadece bize aitti! Yalnız ve sadece biz emrederdik! Benim yaşadığım yüzyılda ve daha önceki yüzyıllarda buyuruculuk Türk'ündü! Biz takdir ederdik! Biz talimat verirdik! Biz karar verirdik! Biz hükmederdik! "Ol" derdik, olurdu!
Duruşmalar
DuruşmalarNecdet Sevinç · Bilgeoğuz Yayınları · 201036 okunma
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
‘Tek Dünya’ hayali peşindeki İlluminati ve bu düzenin kurulması için çalışan Rothschild ve Rockefeller ailelerinin kurduğu vakıflardan biri de Bilderberg Grubu’dur. Bilderberg Grubu, yirminci yüzyıla damgasını vuran ve 21. yüzyılda da dünya üzerindeki sultasını daha da güçlendirme amacına yönelik yeni teoriler geliştiren, karanlık ağın sadece bir
Dünyayı Yöneten Üst Akıl Bilderberg
Dünyayı Yöneten Üst Akıl BilderbergAli Kuzu · Kariyer Yayıncılık · 201729 okunma
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yıl 1915; Yer gök top sesleriyle inliyordu. Her mermi düştüğünde ölenlerin kol, bacak, el, ayak gibi parçaları havaya kalkan toprakla siperlere düşüyordu. Bir gün önce şarkı söyleyerek sipere gelen, sanki çiçek toplarmış gibi neşeli olan o çocuklar siperin bir köşesinde bir yumak gibi birbirine sarılmış tir, tir titriyorlardı. Onlar, bu savaş için çok küçüktüler. Daha süngü tutmasını bile bilmiyorlardı. Ancak, birden içlerinden biri ava,z, avaz bir marş söylemeye başladı!. Annem beni yetiştirdi bu yerlere yolladı Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı. Boş oturma çalış dedi. Hizmet eyle vatana Sütüm sana helal olmaz, saldırmazsan düşmana Biraz sonra ona bir arkadaşı daha katıldı. Biraz sonra biri daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir daha söylüyorlar. Avaz, avaz!.. Gözleri çakmak, çakmak... Hücum anı geldiğinde hepsi süngü takmış, tüfeklerine sımsıkı sarılmış, gözleri yuvalarından fırlamış dişler kenetlenmiş bekliyorlardı. O an geldi. Birden yüzbaşı "Hücum!.."diye bağırdı. Bütün bölük, bütün tabur, bütün alay cephenin her yerinden fırladı. Tam o anda, o çocuklar kurulmuş gibi siperlerden fırlayıverdiler. İşte o an, bir makineli yavruları biçiverdi. Başak taneleri gibi dökülüverdiler. Hepsi sipere geri düştüler
Mahşerin Kanlı Çiçekleri - Çanakkale
Mahşerin Kanlı Çiçekleri - ÇanakkaleAli Kuzu · Parola Yayınları · 201449 okunma
celal çelik
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Mahşerin Kanlı Çiçekleri - Çanakkale
Mahşerin Kanlı Çiçekleri - ÇanakkaleAli Kuzu
8.1/10 · 49 okunma
325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Destanlar, kadim varlığımızın kanıtlarıdır. İnanılmaz bir varsıllıkla Türk’e Türk’ü anlatırlar. Bilinmeyen çağlardan esenlemeler gönderirler büyük bir kutla. Olmayacakları oldurur, yaşanmamışları yaşatırlar. Söz ile dilden dile aktarılarak bu çağlara kadar varlıklarını korurken, öylesine varsıllaşmışlardır ki… Kutlu Gök kişileri ve destanlar, bir araya gelince… Destanlarımızı kutlu Gök kişileri dillendirirse… Anlatırlar, Gökçe! Anlatsınlar da dinleyelim! Anlatsınlar da anlayalım! Bir başlangıç yeridir Gök. Bir kutlu yükselişin tanımıdır. Varlık adamasının duygusudur. Tartışılmaz bir güçtür. Enginlikle kanıtlanmış varlıktır. Tutunulan ve inanılan ongundur. Tanrı’dır inananlar için! El açılan, istenen, beklenendir. Gök, Türk’tür!
Gök-Tanrı'nın Çocukları
Gök-Tanrı'nın ÇocuklarıAhmet Haldun Terzioğlu · Yurt Kitap Yayın · 2004193 okunma
328 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Devletin sahibiydi birkaç gün öncesine kadar. Mühr-ü Hümayun'un, Osmanlı tahtının, payitahtın… İslam ümmetinin halifesiydi. Cihan padişahıydı. Yedi iklimin efendisiydi. Daha birçok yüksek unvanlarla anılırdı. Dediği yapılır, fermanı uygulanırdı. Genç bir hükümdarın, Devlet-i Âli'nin genç padişahının sonu böylece geldi hiç olmadık zamanda ve hiç olmadık yerde. Hainlik, adilik, rezillik, hayasızlık, ahlaksızlık galip gelmiş, bir genç padişah zindanda ölüp gitmişti. Osmanlı tarihinde ilk kez oluyordu. Bir padişah, kulları tarafından öldürülüyordu. O gün o zindanda yaşananlar hiç unutulmayacaktı. Üzerine binbir söz edilecek, bir kısım eklemeler yapılacak, Sultan Genç Osman'a yapılan hayasızlıklar dilden dile, kulaktan kulağa aktarılacaktı. Bazı tarihçiler olanları üstü kapalı geçecekler, bazıları bir kısmını anlatacaklar, bazıları ise anlatmaya dayanamayacaklardı. Ama olanlar çok kötüydü ve asla gizlenemezdi. Kullar, padişahlarına bunları yapmışlardı. Olanlar öğrenilince, en azından bir kısmı öğrenilince, ki içeride Genç Osman'ın başına neler geldiği tam olarak bilinemiyordu, derin üzüntü ile karşılanacak, lanetlenecekti. Kimse inanmak istemeyecekti yaşananlara. Böyle bir olayın yaşanmadığını düşünmeye çalışanlar çoğalacak, yapanlar da üzerlerindeki bu suçu birilerinin üzerine atmaya çalışacaklardı.
Sultan Genç Osman
Sultan Genç OsmanAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayınları · 2016157 okunma
365 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türkiye'nin Güney doğusunda başlayıp, tüm ülkeyi neredeyse bir ateş topuna çeviren, onbinlerce vatan evladının hayatını kaybetmesine, şehitlerin sayısının her gün artmasına yol açan çatışmalar sizce "bu bir kardeş kavgasıdır," diye kolayca ifade edilerek, bu kanlı faturanın altından sıyrılabilecek kadar kolay bir şey midir? Üstelik
Bana Gözlerimi Verin Komutanım!
Bana Gözlerimi Verin Komutanım!Ali Kuzu · Bilge Karınca Yayınları · 200717 okunma
Reklam
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir buduna ad vermiş kutlu bir ataydı. Kadim çağlardan beri biliniyordu adı. Yaşayan en ulu kahramanlardan biriydi ve bütün övgüleri hak ediyordu. O, Oğuz Kağan’dı. Benzeri bir kişi daha gelmemişti acuna, gelmeyecekti. Tanrı onu özel görevleri için göndermiş, Türk Oğuz Budunun kurulmasını, kökleşmesini sağlamıştı. Türk Oğuz Budun acunun her yerini tuttuğunda, Oğuz Ata’nın adını da yayacaktı gittiği yerlere. Bu destan asla yok olmayacaktı. Destancı, bu destana seviliydi. Durmadan, durmadan anlatmayı, durmadan durmadan yazmayı seçmişti. İyi de yapmıştı. Elbette kem söz sahipleri onu tenkit edeceklerdi. Çünkü o, Türk’ün Destancı’sıydı.
Oğuz Kağan Destanı
Oğuz Kağan DestanıAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayıncılık · 2018317 okunma
906 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.