"Bu bağlantıları benim kurduğumun farkındayım. Ama biliyor musun ki bu dünyada hiçbir zaman ortada, hazır bir bağlantı yoktur. Bağlantıları biz kurarız."
"Dört kişilik yemek masasında komşu kenarlarda oturan iki kişi böyle birkaç saniye bakışınca ne olur? Şu olur : Bu iki kişi kendilerini diğerlerinden yalıtır. Canlılığın ilk ve temel aşamasının, bir "iç" ve "dış" yaratan, böylece kendisini çevreden yalıtan hücrenin ortaya çıkışı olduğunu biyoloji söylüyor; her türlü sıcak insan ilişkisinin aşağı yukarı aynı şeyi yaptığını da ben söylüyorum. Birbirine dönersin ! lki insan birbirine döner! Bu bakışlarla olur ya da aynı yerde susmayla örneğin, en basit biçimde. Sonra, öyle birbirine dönük, kendi dilini yaratırsın. Esnaflar ve zanaatkarlar da böyledir Çetin. Seyirciye sırtlarını dönerek çalan Bebopçılar da. Seninle biz de böyleyiz. Kimsenin anlayamayacağı bir dilimiz var. El kol hareketlerimizle, yüz ifadelerimizle, nihayet sözcüklerle örülen bir dil. Bir tür argo. Kendi meslek sırrımızı korumak için. Azınlık kültürümüzü korumak için. Bütün sıkı ilişkiler bir azınlıktır çünkü. Sırtlarını "dışarıya" bir güzel dönmüş iki insanın oluşturduğu azınlık."
"...Daha sonra mı? Sonra onun her şeyini ezberledim ben! Aramızda bildiğimiz bütün dillerde geçen bir konuşma başladı. O konuşmayı kesmek, en azından benim için mümkün değildi."