Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

rozi

In plain language, I am the end of a line, without merit or brilliance, who would have nothing to leave his descendants if not for the events I am prepared to recount, to the best of my ability, in these memories of my great love.
Reklam
This means, I tell myself now, that ever since I was little my sense of social decency has been more developed than my sense of death.
Before I left at dawn I drew the lines of her hand on a piece of paper and gave it to Diva Sahibi for a reading so I could know her soul. She said: A person who says only what she thinks. Perfect for manual labor. She's in contact with someone who has died and from whom she expects help, but she's mistaken: the help she's looking

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
I've always said that jealousy knows more than truth does.
“If we are inspired only by literature that reflects our own interests, all reading becomes a form of narcissism.”
Reklam
Yaşam acımasız, alık­laşma kolay, - kaldırmak güçsüz bir elle tabutun kapağını, otur­mak, boğulur gibi olmak.
Sayfa 85
İnsan bilmediği konularda hep abartılı fikirlere sahip olur.
"Bakanlar bana gövdemi görürler, ben başka yerdeyim."
düşünmedim ne başını ne sonunu düşünmedim ne kendimi ne de senin kim olduğunu yalnız senin için çok güzel rüyalar gördüm uyandım karşımda seni buldum dosttan daha dost güzelden daha başka içimden sevindim içimden sevdim içimden
her adımımda sonsuz ben'ler koyuyorum boşluğa ve yine ben dolmuyorum
Reklam
kurşun mu cilveleşmiş pervasız canınla berhüdar olasın berhüdar ateşparem mezar taşı dikilmez neyleyim deryaya senin abiden hürriyet olacak
Sayfa 168
Şimdi biz neyiz biliyor musun? Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi. Artık hiçbir duygusunu anlayamayan çocuklar gibi. Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek, Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz.
Zira onu nasıl bir altüst oluştan geçirirsek geçirelim, gerçek daima yerli yerindedir; topuğuna yapışıp onu oradan sürmeye yeltenen şeyi umursamazlıkla taşır. Gerçek, hep aynı yere geri dönendir.
Sayfa 95
Serabın bir sonu vardır, Ufkun, sıradağın sonu. Uçarın, kaçarın bir sonu vardır Senin sonun yok.
Sayfa 69
Dorian, seni görür görmez varlığın üzerimde muazzam bir etki bıraktı. Ruhum, beynim, yeteneğim, her şeyim emrine amade oldu. Biz sanatçılar, aklımızdan bir an olsun çıkmayan bir mükemmelin hayalini ararız; işte sen benim için o hayalin vücut bulmuş hali oldun. Seni taparcasına sevdim. Seni konuştuğun herkesten kıskandım. Seni kendime saklamak istedim. Yalnızca seninleyken mutluydum. Sen yanımda değilken de benimleydin; sanatımdaydın... Elbet sana bunlardan hiç söz etmedim. Söylemem imkânsızdı. Beni anlayamazdın. Ben bile kendimi anlayamıyordum ki. Tek bildiğim, bu muhteşem güzellikle göz göze geldiğimde dünyanın gözümde cennete dönüştüğüydü. Böylesine delice hayran olmanın tekinsiz bir yanı da vardır; kaybetmekten korkarsın ki bu durumda kaybetmek en az elinde tutabilmek kadar tehlikelidir... Haftalar birbirini kovalıyor, ben giderek kendimi daha fazla kaptırıyordum.
Sayfa 132
455 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.