"sen anlat dedi bana tanrı. anlaşılsın diye değil! hiçbir mükafat beklemeden anlat, çünkü bir mükafattır artık bir anlatıcıya doğru düzgün anlaşılmak. sen anlat dedi bana tanrı... umudu hatırlatsın diye umutsuzluğu, çareye yol açsın diye çaresizliği anlat. 'ders verme' dedi kimseye, çünkü hoca denmez öğrenmesini bitirene. çırakları olan bir çıraktır usta olsa olsa.. sen anlat dedi bana tanrı, sen sade anlat. vay başımıza ne geldiyse onu anlat dedi. sen anlat dedi bana tanrı, sen sade anlat."
“…pişmanlıklar içinde ve büyük üzüntüler duyarak, suçu Tanrı’ya yüklemişti. İnsanlardan iğrendiğini ve onlardan uzak durarak hayatını huzur içinde sürdüreceğini söylüyordu.”
Aleksandr Puşkin, Yüzbaşının Kızı isimli işbu kitabında; ilgili tarihte gerçekleşen Yemelyan Pugaçov Ayaklanması sırasında baş karakterimiz olan Rus bir subayla görev yaptığı kalenin komutanı olan yüzbaşının kızı arasındaki aşkı konu almakta olup, bu aşka baş karaktermizin asker olmadan önce tanıştığı bir karakterin eylemleri dahil olunca aşıklarımızın başına bir dizi olaylar geliyor. Kısa bir sürede bitirebileceğinizden okunmasını tavsiye ediyorum.