Üniversiteye ilk başladığım zamanlardı bu kitabı elime alışım.Yaklaşık 3 yıl evveldi.Şizofreniye karşı özel bir ilgim olduğundan isminin ilgimi çekmesiyle,yazarını da pek tanımıyor olmama,çekimser yaklaşmama rağmen okumaya başladım.Daha ilk sayfadan şiir olabilecek çarpıcı bir anlatımla,benzersiz teşbih ve psikanalizlerle karşılaşmam beni sürüklemeye başladı.Savruk şekilde anlatsa da bilinç akışını o kadar güzel kelimelere giydirerek anlatıyor ki bir anda acının odağında buluyorsunuz kendinizi.Kitabın içindeki anlatım gücü çoğu zaman olay örgüsünden bile sizi koparabilecek kadar bağlıyor.Acının insanı büyüttüğünü olgunlaştırdığını,kimsenin mutlu olmak zorunda olmadığını kendine has üslup ve felsefeleriyle destekleyerek okuyucuya takdim ediyor.İlk 100 sayfadaki uzun bilinçakışından bıkıp kesinlikle bırakmayın.Zira acıyı damarlarınızda,şizofreniyi ruhunuzda hissedeceksiniz.Ve bir şizofrenin şizofrenisi ile dünyaya baş kaldırışını seyredeceksiniz.Şayet ruh haliniz çok da iyi değilse sarsılmak istemiyorsanız okumayın derim.Ufak çaplı bir duygudurum değişikliği hissedebilirsiniz.Tabi bunu söylerken bile sizi okumaya daha çok teşvik ettiğimi biliyorum :) Yine de başucu kitabımdır ve beni en çok etkileyen bir kaç kitaptan biridir.Size alıntılardan örnekler vererek daha iyi izah edeceğim.Duvarımdan alıntılara bakıp romanın kalitesini daha iyi görebilirsiniz.Sağlıcakla...