İdeoloji üzerine yapılan bir çalışma, aynı zamanda, diğer şeylerin yanı sıra, insanların nasıl olup da kendi mutsuzlukları üzerine
yatırım yapabilir hale gelebildiklerine ilişkin bir sorgulamayı da
içerir.
Aynının aynasında kendi kendinden üreyen ve türeyen, cinsiyet ve zihniyetler
İnsanlar bütünsel olanın, yani tüm ilişkileri ve devinimleri elinde tutan toplumun dolayımıyla, toplumun gelişim yasasının, yani benlik ilkesinin karşı çıkuğı varlıklar haline getirilirler: tecrit aracılığıyla uygulanan zorlanımla yönetilen kolektiflik içinde birbiriyle aynı, salt türsel varlıklar. Birbirleriyle konuşamayan kürekçilerin her biri; fabrika, sinema ya da kolektif içindeki modem işçilerinkiyle aynı ritimde kurulmuştur. Toplumdaki konformizmi dayatan, zaten boyunduruk altında yaşayanları aptallaşurıp hakikatten uzaklaştıran bilinçli telkinler degil, toplumun somut çalışma koşullarıdır. Emekçilerin acziyeti sadece hükmedenlerin bir kandırmacası değil; kadim Yazgı'nın kendisinden kurtulmak için harcanan çabalarla en nihayetinde dönüştüğü endüstri toplumunun mantıksal bir sonucudur.