hayat, tek bir olayı ele alarak değerlendirilemeyecek kadar karmaşık ve kapsamlıydı. sevdiğiniz işi yaparken mutsuz olabilir, sevmediğiniz işi yaparken önünüze çıkan başka bir fırsatla mutsuzluğu yenebilirdiniz.
kucaklayıp yaşayamayacağım şeyi kucaklamaya çalışmam bir hataydı. iyi yaşamanın bitirmen gereken şeyleri bitirerek yaşamak anlamına geldiğini bu defa öğrendim.
minjun çelişki içinde ve sarsılmış olsa da şu anda aklımdam ne geçtiğini biliyordu. nasıl yaşaması gerektiğini düşünüyordu. şimdiye dek hiçbir zaman buna ciddi anlamda kafa yormamıştı.
gelecekte de tam olarak şimdiki gibi, hayır, şimdiden biraz daha özgürce yaşamak istediğini geçirdi içinden. biraz daha özgürleşebilirse yaşadığı bu hayata, bu şekilde devam edebilirdi.