Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

dilek ünal

dilek ünal
@dlkunal
Umut belki de gelecek sayfadadır. Kapatma kitabı..
Tek başıma yaparım Düşsem , kendimi ayağa kaldırırım Yorulsam , tekrar başlarım Korksam , korkularımla yüzleşirim Ne olursa olsun , bir yolunu bulurum
Reklam
Bize buğz eden ne varsa Ben mesela bir sesteyim Sana ait her nefesteyim şu kara asfalta kizmişim Böylece bütün ayaklarim yaya önce kendi damarlarimdan başlamaliyim çatlamaya Dedim kendime, bütün iyi niyetlerini bir gece vurdun ya Avunmak ve kan kaybetmek kolay sustum dur dünya!
... Her şey geçecek. En zor anımda, en umutsuz olduğumda, en bittim yapamayacağım dediğimde... Gülsem de ağlasam da ya da hiçbir şey hissetmeeyecek halde olsam da... Bu düşünce hiç çıkmaz aklımdan! Ben bunca uğraştan sonra iyi olacağım! Herkese her şeye rağmen demek bile içimden gelmiyor. Kimseyi karşıma almaya niyetim yok. Herkes her şey kendi dünyasına baksın. Ben kendim için huzura ulaşacağım. Yaralarımı sarmayı, kendi kendime şefkat vermeyi, kendi elimde kendi başımı okşamayı öğreneceğim. 🍀

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
'Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya.’ Peyami Safa
"Yanında kalmayacağın bir kalbe sakın dokunma. Sen bir görümluk bahar dersin Geride koskoca bir kış kalır." Nazım Hikmet
Reklam
Nasıl bir his biliyor musun? "Oda çok geniş ama sığamıyorsun, Bak kapı orada ama çıkamıyorsun, Pencere açık ama nefes alamıyorsun" Dediği yerdeyim.. Cemal Süreya
"Mavi konuşalım, mavi yazalım. Mektuplar zarfa girer girmez mavi. Söz mavi olsun ağızdan çıkar çıkmaz. İki ayrılık arasındaki yol mavi. Göz göze gelince mavi olsun yakınlığı kızla oğlanın. Mavi bir anı gibi ışıklar içinde zaman.” 💫 Haydar Erülgen
En çok düşündüğümüz kelimeyi en az kullanmaya bizi mecbur eden gururumuzu aldatmak için, sevmek fiiline sözden başka ifade şekilleri ararız. Peyafi Safa Vefatının 60. Yılında yad ediyoruz..
Ah keşke! Saklayabilsem kalbimi; kötü düşüncelerinizden, samimiyetsiz duygularınızdan..
Uçamazsan koş, koşamazsan yürü, yürüyemezsen sürün. Ama ne yaparsan yap ilerlemek zorundasın.
Reklam
Asla başka insanlar üzülmesin diye kendini üzme. Sen kaldırabiliyorsan onlar da kaldırabilir. Bob Marley
Gün gibi ol canım insan. Tazelen, yeniden doğ.. Tertemiz sayfalar aç kendine Ve bu sefer daha güzel Bir el yazısı kullan.. ☀️
"Tolere edildiğin değil, her halinle kabul edildiğin kalplerde kal."
Şüphesiz ki en buyuk hatamız ; " herkesin iyi bir kalbi olduğuna inanmamızdır."
Yağmurlar darılmaz mesela… Ne üstüne basana ne şemsiye açana..
"Asla sana sıradan gibi davranan birini sevme." Oscar Wilde
Reklam
Mary Ann Webster, hayatının geri kalanının çoğunu bir sirkte geçirdi. Ne yazık ki, akromegali hastası olan çoğu insan çok uzun yaşamıyor. Mary, 1933’te 59 yaşında öldü. Ölmeden önce çocuklarından onu İngiltere’de gömmelerini istedi. Sevgi dolu bir annenin bu zor kaderi, yeterince cesur olan herkesin bunu başarabileceğini kanıtlıyor. Elbette başka seçeneği olmadığını ve tek şansı olduğunu söyleyebiliriz ancak bu şansı kullanmaktan çekinmedi ve hastalığını bir gelir kaynağı haline getirdi.
Sirklerde çalışmaya başladı! 1920’de ABD’de çalışmaya ve Coney Island’ın Dreamland şovunda yer almaya davet edildi. Çirkinliğini ve erkeksi yönünü vurgulayan belirli kıyafetler giyerek görünüşünü sergilemek zorunda kaldığı bu performanslarda yer aldı. Bu şovlarda sıra dışı özelliklere sahip başka insanlar da vardı; sakallı bir kadın, cüceler, devler ve Siyam ikizleri – hepsi insanları güldürmek veya alışılmadık bir şey görmüş gibi hissettirmek zorunda kalan ve “ucube” olarak anılan kişilerdi. Seyirciler bu şovları oldukça seviyorlardı. Mary ise sirk kültürünün en popüler aktrislerden biriydi. Onun için alay konusu olmanın ne kadar zor olduğunu ancak tahmin edebiliriz. Nitekim çocuklarının iyiliği için tüm zorluklarının üstesinden geldi.
okunası hikaye..
Cesur Kadın Mary Ann Webster ve Hüzünlü Hikayesi Mary kocasının ölümünden sonra çocuklarına bakabilmek için yapabileceğini düşündüğü her işi kabul etmeye hazırdı. Ancak görünüşü nedeniyle kendisine iyi bir iş teklif edilmedi. Sokaklardaki insanlar ona hakaret edip dalga geçiyorlardı. Yani her iş günü bir meydan okumaydı. İşler iyice kötüleşirken, Mary bir yarışmanın yapılacağını duydu: “Dünyanın En Çirkin Kadın Yarışması” Yarışmanın ödülü oldukça yüksek bir miktardı. Bu nedenle Mary, yarışmaya katılmaya karar verdi ve kazandı da. Ancak hayatı asıl bu noktadan sonra zorlaştı. Çünkü bu yarışmaya basının ilgisi oldukça yoğundu. Gazetelerde, Mary Ann Webster hakkında hoş olmayan makaleler yazılmaya başladı. Ancak Mary, tüm bunlara göğüs gerdi ve durumunu gelire dönüştürdü.
Hiçbir özrü kabul edemeyecek kadar yorgunum
S.
S.
Birinin önceliği olmaktan daha güzel bir mevki bilmiyorum.. Cemal Süreya