Biraz gülüyorsunuz ona önce biraz da hak veriyorsunuz tüm gün hiçbir şey yapmamak belki de çok güzeldir diye. Sonra sizin de sabrınızı tüketiyor tembelliği her yeni sayfada belki vazgeçer diye umutlanıyorsunuz. Sonra anlıyorsunuz ki insan değil o pelte gibi bir şey gerçekten. En sonunda da artık her ne kadar sabrınızı taşırsa sizi hayal kırıklığına uğratsa da onu tıpkı Ştolts'un sevdiği gibi sevdiğinizi anlıyorsunuz onun için gözyaşlarınız süzülüyor. İyi bir dostu kaybetmek üzüyor sizi. Okuyunuz pişman olmazsınız.
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,5bin okunma
"Nişanlıyım!" Bir kız bu sözü ne mutlu bir ürpermeyle söyler! Onu söylerken bütün hayatı aydınlanır. O kadar yükseklere çıkar ki daha dün hiç farkına varmadan yalnız başına yürüdüğü yolu karanlık içinde ve çok aşağılarda kalmış görür.
Olayların peşpeşe ve hızla gelişip duyguları kızıştırmasının ardından gelen ve insanın ruhunda artık ne umut ne de korkuya yer bırakan o ölümcül durağanlık ve kesinlik kadar acı veren başka bir şey olamaz.
Eninde sonunda, matemin zorunluluktan çıkıp bir tür alışkanlığı dönüştüğü o gün gelir;dudaklarımızda beliren bir gülümsemeye, ölüye saygısızlık olduğunu bile bile izin veririz.
Hayat, bir başkasının karman çorman ettiği bir yumaktır. Yerde yuvarlarsanız, sonuna kadar açarsanız ya da özenle sararsanız bir anlam kazanır. Ama kendi halindeyken, özgün düğümleri olmayan mesele, merkezi olmayan bir karmaşadır.
Kendimizi tüketerek yaşıyor, kendimizi azaltıyoruz;dört dörtlük insan kendini bilmeyendir. İnancımız olmadığından umudumuz da kalmadı, umudumuz kalmadığından artık gerçek bir hayatımız da yok.